İki günlüğüne şehirde olduğunu göz önünde bulundurarak onu bizimle çalışmaya davet etmek için bunun iyi bir fırsat olacağını düşündük. | Open Subtitles | رؤيتهم في المدينة لبضعة أيام، وكنا نظن أنه سيكون فرصة أدعوه إلى العمل معنا. |
Bu yüzden önümüzdeki hafta iyi bir fikir olacağını düşündük. | Open Subtitles | هكذا كنا نظن أنه سيكون فكرة جيدة، الأسبوع المقبل، |
Bunun bizim görevimiz ve sorumluluğumuz olacağını düşündük | Open Subtitles | كنا نظن أنه سيكون اجبنا ومسؤوليتنا |
Bir yumurtanın içindeki kimyasallardan duyarsan daha iyi olur diye düşündük. | Open Subtitles | كنا نظن أنه سيكون من الأفضل إذا سمعت الخبر من مواد كيميائية في بيضه |
12.05'ten 1.05'e boş saatinizin sonu Bay Presley'yle toplantınız için iyi bir zaman olur diye düşündük. | Open Subtitles | 05 حتى 13: 05، لك ساعة حرة، في نهاية كنا نظن أنه سيكون من الجيد |