| Konuşmanın bu kısmında boru hattının Çevre Koruma Ajansı ve bağımsız danışmanlarım tarafından nasıl temiz raporu aldığından bahsedeceğim. | Open Subtitles | عند هذه النقطة من الحديث سأتحدث عن أن خط الأنابيب أتى تقريره نظيفاً من وكالة حماية البيئة ومستشاريي المستقلين. |
| Hayır. İçeriden ne kadarsa, dışarıdan da o kadar temiz görünüyor. | Open Subtitles | لا، يبدو كل شيء نظيفاً من الخارج كما من الداخل |
| Gerçek test sonuçlarının temiz olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | . نعلم أنّ اختبارك الأصليّ عاد نظيفاً من ذلك |
| Gerçek test sonuçlarının temiz olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | . نعلم أنّ اختبارك الأصليّ عاد نظيفاً من ذلك |
| Konuşmanın bu bölümünde boru hattının EPA'dan ve bağımsız danışmanlarımdan nasıl temiz raporu aldığından bahsedeceğim. | Open Subtitles | عند هذه النقطة من الحديث سأتحدث عن أن خط الأنابيب أتى تقريره نظيفاً من وكالة حماية البيئة ومستشاريي المستقلين. |
| Kimse Vanderveer Wayne ile çatışıp karşıya temiz geçemez. | Open Subtitles | لا احداً يعبر فاندرفير وين و يخرج نظيفاً من الجانب الآخر |
| 8 milyon New York'lunun içtiği temiz su 1600 km. uzaklıktaki Cats Kill dağlarından geliyor. | Open Subtitles | ثمانية مليون من سكان نيويورك، يشربون ماءاً نظيفاً من جبال "كاتسكيل"، على بعد مائة ميل. |
| Ortamı senin için temiz tutuyordum o kadar. | Open Subtitles | فقط أبقي المكان نظيفاً من أجلك |
| Sadece temiz bir şekilde göçmek istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | أريد الرحيل نظيفاً من فضلكَ |
| temiz ne varsa onu. | Open Subtitles | أيّاً كان نظيفاً من الثياب |