"نظيفة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • temiz
        
    Önce görüntülerden temiz bir resim yakaladım gerisini yüz tanıma programı tamamlıyor zaten. Open Subtitles حالما سحبتُ صوراً نظيفة من اللقطات، اضطررتُ لوضعهم ببرنامج التعرّف على الوجوه فحسب.
    Üniversite öğrencileri için pençelerini temiz tut. Open Subtitles ابقى على مخالبك نظيفة من أجل الطالب الجامعى
    Nihayetinde, bir başkasının hayatı pahasına ellerini temiz tutmak bencillik değil mi? Open Subtitles هي ليست كذلك في النهاية الأنانية تبقي يد الواحد نظيفة من نفقة حياة أخرى ؟
    St. Andrews'tan temiz bir sağlık raporu alalı üç haftadan az oldu. Open Subtitles أنا حصلت على شهادة صحية نظيفة من سانت اندروز أقل من ثلاثة أسابيع.
    Ama maksadım artık iyi, temiz bir yaşam. Open Subtitles لكنّي أخطّط للعيش جيّدًا، حياة نظيفة من الآن.
    Bu akşam, başından beri temiz bir kampanya yürüttüğümüzü vurgulayan bir açıklama yapacağız. Open Subtitles سوفَ نصـدر خطابًا الليلة وسنسلط الضوء على أننـا ندير حملة نظيفة من كل النواحي
    su an giydigim temiz ve seksi olan son ic camasirim. Open Subtitles حسنا، اسمعوا هذه آخر قطعة نظيفة من ملابسي الداخلية المثيرة.
    Bir tas şu getir. Bir de dolabın üzerinden temiz bir havlu al. Open Subtitles أحضر ماءً في إناء و منشفة نظيفة من خزانة المطبخ
    Ve temiz bir parmak izine ulaşabildik. Open Subtitles وكنا قادرين على رفع مجموعة نظيفة من مطبوعات
    Bulaşık makinesinden temiz bardakları alıp dolaba sıralamak ve sabah ailemin onları kullanışını görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أخذ أكواب نظيفة من ماكينة غسيل الصحون ووضعها في خزانة المنزل وفي الصباح التالي أريد مشاهدة زوجتي تشرب منه
    Nihayetinde, bir başkasının hayatı pahasına ellerini temiz tutmak bencillik değil mi? Open Subtitles هي ليست كذلك في النهاية الأنانية تبقي يد الواحد نظيفة من نفقة حياة أخرى ؟
    temiz bir, kadın idrar örneğine ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج إلى عيّنة بول نظيفة من امرأة
    temiz parmak izi alarak başlar, yani biri Mitchell ile birlikteymiş. Open Subtitles تبدأ بوضع مجموعة نظيفة من البصمات (وأحدهم يحصل على بصمة، (ميتشيل
    Çabuk olun bayanlar, halef için sıcak su ve temiz çarşaf getirin, acele edin. Open Subtitles بسرعة يا سيدات, اجلبن الماء الساخن وملايات نظيفة من أجل "الدوفين", بسرعة.
    Sadece birkaç temiz havluya ihtiyacım var, lütfen. Open Subtitles أحتاج فقط إلى بضعة مناشف نظيفة من فضلك
    Dolaptan temiz bir tane alsana. Open Subtitles أحضر واحدة نظيفة من الخزانة.
    Kuru temizlemeden alınan temiz takım: Open Subtitles سترة نظيفة من مغسلة الملابس
    Ben bir ya da iki hafta temiz kalmayı becerebiliyorum. Open Subtitles ** Be careful (+18) ** ربما لم أكن نظيفة من قبل
    William Gant, üç kat temiz çamaşırım olacaktı. Open Subtitles (ويليام جانت)، يُفترض أن يكون ثمّة ثلاثُ حزمِ ملابس نظيفة من أجلي.
    Al. Bar için temiz bardaklar. Open Subtitles هاك، كؤوس نظيفة من أجل الحانة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more