Öncelikle, öğrenme ve bellek için önemli olduklarını biliyoruz. | TED | أولا، نعرف بأنها مهمة للتعلّم والذاكرة. |
En azından hayatta olduğunu biliyoruz. Nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | على الأقل نعرف بأنها ما زالت حية إلي أين أنت ذاهب ؟ |
En azından hayatta olduğunu biliyoruz. Nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | على الأقل نعرف بأنها ما زالت حية إلي أين أنت ذاهب ؟ |
1958-59 yıllarında Silver Cloud petrolcülüğün temizlik görevlisi olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف بأنها كانت عاملة نظافة لدى شركة سيلفر كلود النفطية عام 1958 و عام |
Yani öldüğünde hamile olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نعرف بأنها كانت حامل عندما ماتت. |
Pekâlâ hanımlar, zorlu bir yarışma oldu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً, أيتها السيدات, نعرف بأنها كانت مسابقة صعبه |
Irzına geçildiğini biliyoruz ama neyle geçildiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، نعرف بأنها تعرضت للإغتصاب، نحن فقط لا نعرف بماذا |
- Riskli olduğunu biliyoruz. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | حسناً نحن نعرف بأنها مخاطرة مفهوم |
En azından ne dediğimizi anladığını biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، عالأقل إننا نعرف بأنها تفهمنا |
Bombayı ülkeye İkinci Dalga'nın soktuğunu, ve örgütün bu üç ülkeden destek aldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف بأن منظمة الموجة الثانية جلبت القنبلة الننوية إلى البلاد ونحن نعرف بأنها مدعومة من قبل ثلاثة بلدان ، ما الذي افتقده ؟ |
Kendini astığını biliyoruz. | Open Subtitles | و نحن نعرف بأنها شنقت نفسها |
Tamam, bak bu şey bir mantar, bunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، إسمع نعرف بأنها فطريات |
- Evet, bu kadar ama en azından Kara'yı öldürenin Nicole olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | أجلهذاكل شيء (لكننا على الأقل نعرف بأنها ليست من قام بقتل (كارا |
Öldüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بأنها ميتة |
Adına "Annabel Lee," dedim ama tabi, sen ve ben biliyoruz ki bu bizim hikayemiz. | Open Subtitles | أطلق عليها (انابيل لي) لكن بالطبع, انا وانتِ نعرف بأنها حولنا. |