Bu yüzden bu kadar heyecan verici efendim. tam olarak bilemiyoruz. | Open Subtitles | هذا لماذا هى مثيرة جدا ، سيدي نحن لا نعرف بالضبط |
Zaten sorun da bu, tam olarak... neyi aradığımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | عن أي شيء تريدينه هذه مشكلة لأننا لا نعرف بالضبط |
tam olarak ne olduklarını, nasıl çalıştıklarını, ve mümkünse, şu anda gerçekten Lorne'un içinde bir şey varsa bunu saptamanın yolunu öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعرف بالضبط ما هي هذه الأشياء كيف تعمل وإذا أمكن, نعلم كيف نكشف هناك شيء حقا في داخل لورن الآن |
Hâlen kaç tane böcek türü olduğunu bilmiyoruz, çünkü sürekli yenileri keşfediliyor. | TED | حتى أننا لا نعرف بالضبط عدد أنواع الحشرات الموجودة، بسبب اكتشاف أنواع جديدة طوال الوقت. |
Merkezde tam olarak neler olduğunu bilmiyoruz bu yüzden belki öğrenene kadar birkaç gün izin alsan iyi olur. | Open Subtitles | لا نعرف بالضبط ما يجري في ذاك المركز، لذا ربما عليكِ أن ترتاحي بضعة أيام حتى نعرف الأمر |
Siz ve ben AN da gerçekten var olmanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. | TED | و انا و انت نعرف بالضبط ما يعنيه ليكون حاضرا حقاً في لحظة. |
Motorun içerisinde, üç adet Hall sensörü var, böylece kanadın tam olarak nerede olduğunu biliyoruz. | TED | داخل المحرك، لدينا ثلاثة ثقوب حساسة، حتى نعرف بالضبط أين هو الجناح. |
Bunca zamandır ilk defa, ne istediklerini, ne zaman geleceklerini tam olarak biliyoruz ve onları beklediğimizden hiç haberleri yok. | Open Subtitles | لأوّل مرّة, نعرف بالضبط ماذا يريدون, و متى سيأتون لأخذ مرادهم, و ليست لديهم أدنى فكرة أنّنا سنكون في انتظارهم. |
Bu arttırıcı geribildirimlerin tam olarak ne hızda gerçekleşeceğini söyleyemesek de, ısınmayı durdurmazsak bunun gerçekleşeceği kesin. | TED | في حين لا يمكننا أن نعرف بالضبط مدى سرعة حدوث ردود الفعل المضخمة هذه، من المؤكد أنها ستحدث، ما لم نوقف الاحترار. |
Ama bilin bakalım ne oluyor? Bunu tam olarak nasıl değerlendirdiklerini bilmiyoruz. | TED | ولكن خمنوا ماذا ؟ نحن لا نعرف بالضبط كيف سيأخذون هذا في الحسبان. |
Genetik, nöroloji, fizyoloji ve psikoloji dallarındaki meslektaşlarım ile beraber, cinsiyetin tam olarak nasıl işlediğini çözmeye çalışıyoruz. | TED | أنا وزملائي في علم الجينات وعلم الأعصاب وعلم الأعضاء وعلم النفس، نحاول أن نعرف بالضبط كيف يعمل الجنس. |
Bunun neden olduğunu tam olarak bilmiyoruz ve bu sendrom genellikle birkaç hafta içinde düzeliyor. | TED | ولا نعرف بالضبط السبب بحدوث ذلك، ويختفي الاعتلال في العادة بعد بضعة أسابيع. |
Açıkçası orada ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف بالضبط ماذا يوجد هناك و لكني سأخبرك بما نعرفه |
Karşımızdakinin ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نعرف بالضبط ما نتعامل معه |
Kıyafeti tekrar giymişsin. Karşımızdakinin ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نعرف بالضبط ما نتعامل معه |
Nasıl yapacağımızı bilmediğimiz şeyi çok iyi biliyoruz artık. | Open Subtitles | الآن نحن نعرف بالضبط ما لم نكن نعرف. |
Ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بالضبط ما نفعله |
Bak, hepimiz o tur otobüsünde neler olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | انظري,كلنا نعرف بالضبط ما يحدث في تلك الحافلة. |
Hepimiz ne yapmak üzere olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف بالضبط مالذي انت على وشك القيام به |