Bir anlaşma yapalım. Seneler geçip 40'ımıza geldiğimizde hâlâ bekârsak... | Open Subtitles | يجب ان نعقد إتفاق ، إذا ما مرت السنوات وأصبحنافيالأربعين،ولازلناوحيدين.. |
Herneyse, diyorum ki eve gidelim, uyuyalım ve sabahta aile toplantısı yapalım. | Open Subtitles | على كلٍّ، لنعد للبيت وننام ومن ثمَّ نعقد إجتماعاً عائلياً في الصباح. |
7:30'da basın toplantısı yaparız. | Open Subtitles | يمكن أن نعقد المؤتمر الصحفي في السابعة و النصف |
O zaman sözlü anlaşma yapmalıyız. Yüzlük isterim. | Open Subtitles | إذن يجب علينا أن نعقد إتفاقية شفاهية، مائة |
Hayır, babam hediye konusunda bize güveniyor ve elimizde hiçbir şey yok bu yüzden odamda hemen gizli toplantı yapmamız lazım. | Open Subtitles | لا. أبي يعتمد علينا أن نأتي بهدية وليس لدينا شيء مطلقا لذلك يجب أن نعقد إجتماع سري طاريء |
Demek şimdi de korsanlarla anlaşıyoruz. Haydutlarla pazarlık yapıyoruz! | Open Subtitles | إذا نحن الآن نعقد إتفاقيات مع القراصنة نحن نتعامل مع مجرمين |
Evet, burda kal. El ele tutuşalım ve bir seans yapalım. | Open Subtitles | نعم، نتجمع سوياً بأيدي متشابكة و نعقد جلسة تحضير أرواح |
Onu geri vermen lazım. anlaşma yapalım mı? | Open Subtitles | يجب أن تعيدي ذلك ما رأيك في أن نعقد صفقة |
Bize yerini söyle ve hemen anlaşma yapalım. | Open Subtitles | أخبرنا ما الذى كنت تبحث عنه هنا و نعقد الصفقة |
Bir anlaşma yapalım mı? Benim yanımda oldukça az konuşkan olur musunuz? | Open Subtitles | بوسعنا أن نعقد صفقة، حول ألّا تكوني عذبة الحديث معي؟ |
Salonda Scooby toplantılarını yaparız. Giles da sıkıcı şeyleri burada açıklar. | Open Subtitles | يمكننا أن نعقد اجتماعات السكوبي هنا وجايلز يستطيع أن يشرح لنا الأمور المملة هناك |
Evet, diğerleri 2 saatten fazla sürmeyeceği için görüşmemizi ondan sonra yaparız dedim. | Open Subtitles | أجل أعتقد أن لا يجب ان تطول أكثر من ساعات ومن ثم نعقد جلستنا |
Sen, ben ve annenle beraber veli-öğretmen görüşmesi yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان نعقد اجتماع اساتذة معك ومعي ومع والدتك |
Eğer bu gece savaşı kazanmak istiyorsanız bir anlaşma yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لو أردتم ربح الحرب الليلة... فعلينا أن نعقد صفقة |
Hayır, bilmiyordum. Şimdi öğrendim. Bu acil durum toplantısını neden yapıyoruz? | Open Subtitles | كلا ، لم اكن اعلم بخصوص هذا الأمر ، لقد اكتشفته للتو لماذا نعقد هذا الأجتماع الطارئ ؟ |
Ve bugün ilk katın bossunu nasıl yeneceğimizle ilgili bir toplantı yapacağız. | Open Subtitles | واليوم نحن أخيراً نعقد إجتماعاً عن كيفية هزيمة زعيم الطابق الأول |
Bak, bir anlaşma yapabiliriz. Bundan tek başına asla kurtulamazsın. | Open Subtitles | انظر.يمكن أن نعقد إتفاق انت لن تستطيع الهرب لوحدك |
ama hemen konseyi toplamalıyız Beş Kage Zirvesinde yaşananlar gözden geçirilmeli. | Open Subtitles | أعلم أنه مفاجئ، و لكن نود أن نعقد المجلس على الفور بخصوص ما حدث في قمة الكاجي الخمسة؟ |
Geçmişten veya gelecekten konuşarak işleri zorlaştırmayalım. | Open Subtitles | دعنا لا.. دعنا لا نعقد الأمور بالحديث عن الماضي او المستقبل |
O yüzden, kim daha güçlü savaşını bırakıp barış ilan edelim, ne dersin? | Open Subtitles | لذا ما رأيكَ أنّ نعتزل هذا الصراع، و نعقد هدنة؟ |
Tamam, bir anlaşma yapmaya ne dersin? | Open Subtitles | حسنا ، ما رأيك ، مارأيك في ان نعقد صفقة ؟ |
Bizimle çalışması karşılığında, neden onunla anlaşma yapmıyoruz? | Open Subtitles | أخبركِ أمراً، لما لا نعقد إتّفاق معه حيث نسمح له بدراستنا |
Eksik sevkiyatını kabul ediyoruz ama bir daha seninle iş yapmayacağız. | Open Subtitles | سنأخذ شحنتك الغير مكتملة هذه و لن نعقد صفقات أخرى معكِ |