Üzgün olduğunu biliyoruz, sonuna kadar da haklısın ama mümkünse her şeyi yoluna koymak için ikinci bir şans istiyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنكِ مستاءة، ولكِ كل الحق في ذلك لكن إن لم يكن لديكِ مانع، فإننا نريد فرصةً أخرى لتصحيح الأمور |
Vale olduğunu biliyoruz. Bu konuyla ilgili konuşmalıyız. | Open Subtitles | نعلم أنكِ تعملين كموظفة لركن السيارات في الفنادق يجب أن نتحدث بخصوص ذلك |
Çünkü öldükleri gece yanlarında olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لإننا نعلم أنكِ كُنتِ برفقتهم في الليلة التي تُوفوا بها |
Bu adamın peşinde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكِ كنت تسعين خلفه . السؤال هنا . |
Bize yalan söylediğini biliyoruz, bunca zaman FBI'a çalıştığını. | Open Subtitles | ، نعلم أنكِ كُنتِ تكذبين علينا وأنكِ كُنتِ تعملين لصالح المكتب الفيدرالي طوال الوقت |
Bekle. Hamile olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | انتظري، إننا نعلم أنكِ حامل |
- Tamam, artık mutlu olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ،حسنا نعلم أنكِ سعيدة |
Senin sorumsuz biri olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكِ غير مسؤوله |
Orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكِ هناك. |
Tatlım, zeki olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | عزيزتي، نحن نعلم أنكِ ذكية |
Aynsley bizimle birlikte olduğunu biliyoruz ve hepimiz seni gururlandıracağız. | Open Subtitles | (آنسلي)، نحن نعلم أنكِ معنا ونحن سنجعلكِ فخورة. |
Bu adamın peşinde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنكِ كنت تسعين وراءه. |
Djinn olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | " نحن نعلم أنكِ " الجن |
Ben, kasetin sende olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | بين) نحن نعلم أنكِ تمتلكه) |
Hamile olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنكِ حبلى |
Bize yalan söylediğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنكِ كُنتِ تكذبين علينا |