Şeker hastası olmadığını biliyoruz. Hap bağımlılığın var ama bizde hap yok. | Open Subtitles | نعلم أنك لست مصاب بالسكري وأنك مدمن على المخدرات لكننا لم نجد المخدرات بعد |
Bu adam olmadığını biliyoruz. Sana nasıl hitap edelim? | Open Subtitles | نعلم أنك لست هذا الرجل ، كيف تريد أن نسميك |
Tamam, beni çok dikkatlice dinle federal olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | ، اصغ إليّ بعناية تامة نحن نعلم أنك لست شرطياً فيدرالياً |
Performans olarak optimal seviyede olmadığını biliyoruz, ta ki sen araya koyduğun bu büyük duvarı kaldırana kadar. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك لست في الأمثل الخاص بك، الأداء حكيم، ما لم يكن هذا الجدار الكبير، وهذا كبير الجدار الذي كنت قد وضعت للتو هو أسفل. |
Bu adam olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً, نعلم أنك لست هذا الرجل |
Artık katil olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | بتنا نعلم أنك لست القاتل |
Gizlenmek zorunda değilsin artık. Harrison Wells olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | ليس عليك الاختباء بعد الآن، إننا نعلم أنك لست (هاريسون ويلز) |