"نعمته" - Translation from Arabic to Turkish

    • özünü
        
    • Özü
        
    • rahmetine nail
        
    Dışarıdaki Kaptan Seksi başka bir meleğin gırtlağını kesip onun özünü aldı. Open Subtitles اذا الكابتن المثير الذى فى الخارج يقطع كليا عنق ملاك آخر بجانب نعمته فى الوقت الحالى
    Bir meleği kesip onun özünü almayacağım. Open Subtitles أنا لا أنحر عنق ملاك آخر و أسرق نعمته
    Umalım da hala özünü çekebiliyor olalım. Open Subtitles آمل أننا ما نزال نستطيع استخراج نعمته.
    Özü, kanatları, harpı yok ve başka neyi vardıysa. Open Subtitles أعني بدون نعمته وبدون أجنحة بدون قيثارة .. بدون أي شيئ آخر
    Malachi'nin adamını Özü için öldürdün. Open Subtitles لقد قتلت رجل مالكاي من أجل نعمته.
    Allah'ın rahmetine nail olacağı kimin aklına gelirdi? Open Subtitles من كان يعلم أن الله أعطى نعمته على هذا الشخص؟
    - Ve onun özünü aldın. Open Subtitles أجل - و أخذت نعمته -
    Özü tükenmeye başladı. Open Subtitles يبدو أن نعمته بدأت بالتلاشي
    Yarın pazar. Tanrı'nın rahmetine nail olmak için güzel bir gün. Open Subtitles غدا الأحد، يوم جيد للدخول في نعمته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more