"نعم يجب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Evet
        
    • lazım
        
    - Boşanma en az 12 yıl öndeydi. - Evet, yıkılmış olmalı. Open Subtitles كان الطلاق أخيراً قبل 12 عاماً نعم يجب أن تكون قد دمرت
    - Boşanma en az 12 yıl öndeydi. - Evet, yıkılmış olmalı. Open Subtitles كان الطلاق أخيراً قبل 12 عاماً ,نعم يجب أن تكون قد دمرت
    Evet, ve parmaklıklar da oldukça çabuk yapıldı ha? -Gidip kamyonu bırakalım. -Pekala. Open Subtitles نعم , يجب أن نجتاز ذلك السياج سريعا حسنا لنذهب الآن لإخفاء الشاحنة
    Evet, araba onu ezmeden kısa bir süre önce bozulmuş olmalı. Open Subtitles نعم, يجب ان يكون توفى بعد وقت قصير من صدمته لسيارة.
    Ben de Evet, Evet, Evet dedim. İş için hazırlanmam lazım. Open Subtitles وأنا قلت نعم، نعم، نعم يجب أن أستعد للذهاب للعمل
    Evet derse, Sasabe sırtlarında bir yere bir torba içinde 50.000 Dolar bırakmalı. Open Subtitles واذا قال نعم, يجب ان يجلب 50,000 في العمله الامريكيه. لمكان في "ساسابي".
    Evet. Benim işimde insan kimi zaman tuhaf şeyler istemek zorunda kalıyor. Open Subtitles نعم , يجب أن يقوم أحدنا بأعمال غربية من أجل المهمة
    Evet, itiraf etmeliyim ki oldukça ilginçti. Open Subtitles نعم.. يجب أن أعترف بذلك كان على الأصح ممتعا
    Evet, o gün başka bir kaza olup olmadığını bulmalıyız. Open Subtitles نعم, يجب أن نتحقق إذا ما كان حادث آخر قد تم في نفس اليوم.
    Evet, üstümdekileri değiştirip tekrar şehre dönmeliyim. Open Subtitles نعم , يجب أن أغير ملابسي وأعود إلى البلدة
    Evet. Çıkmak zorundayım. Görüşemem. Open Subtitles نعم, يجب أن أخرج لا أستطيع أن أحقق شيئا هنا
    Evet. Onu bir daha gördüğümde elini sıkayım. Open Subtitles نعم يجب أن اشكره عندما أراه المرة القادمة
    - Evet, boka bat ya da çık. - Neden bahsediyorsun ? Open Subtitles نعم يجب ان تتخذ رأياً حاسم بحق الجحيم عن ماذا تتحدث؟
    Evet.Yapacağız.Hadi. Hayır Rahul.Gelmiyorum. Open Subtitles نعم يجب ذلك.. هيا لا يا راهول، أنا لن آتى
    - Evet, öyleydi. - Babam oralarda bir yerde mi? Open Subtitles نعم يجب ذلك هل أبى هنا فى مكان ما ؟
    Evet, yarın işe erken gitmem gerekiyor, sonra görüşürüz. Open Subtitles نعم يجب أن أذهب للعمل مبكراً. إلى اللقاء
    Oh, Evet. Orada asılı duran şey hakkında konuşmalıyız.. Open Subtitles نعم , يجب ان نتكلم عن الشىء الذى كنت تقف هناك من اجلة
    Elbette, Evet. Senin zaman zaman espri yaptığın konusunda uyarılmıştım. Open Subtitles بالطبع, نعم يجب أن أحذر حول استعمالي العرضي للمرح
    Evet, daha fazla riske girmeliyiz. Open Subtitles نعم ,يجب علينا الحصول على المزيد من الفرص.
    Evet, bunu yapmamız lazım. Greve gitmemiz lazım. Open Subtitles نعم , يجب علينا القيام بذلك يجب المطالبه بحقنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more