"نعيش في زمن" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir zamanda yaşıyoruz
        
    • bir dönem geçiriyoruz
        
    • çağdayız
        
    • dönemdeyiz
        
    • çağda yaşıyoruz
        
    Toplumun dokusunun yeniden oluşturulduğu bir zamanda yaşıyoruz. TED نعيش في زمن حيث أن كل نسيج من أنسجة المجتمع الإنساني يعاد حبكه.
    Tehlikeli bir zamanda yaşıyoruz ve insanlar dışarıda onları kurtaracak birinin olduğunu bilecekler. Open Subtitles نعيش في زمن خطير، ولكي تطمئن الناس إلى وجود شخص ما،
    "Tehlikeli bir dönem geçiriyoruz." Open Subtitles نعيش في زمن خطر
    Cidden tehlikeli bir dönem geçiriyoruz. Open Subtitles نعيش في زمن خطر فعلاً
    Böyle bir şeyin mümkün olmadığı bir çağdayız. Open Subtitles نحن نعيش في زمن يستحيل فيه حدوث هذا الأمر
    Yapmamız gerekenleri sevdiklerimiz için yaptığımız bir dönemdeyiz. Open Subtitles نحن نعيش في زمن, يجب أن نفعل أي شيء من أجل أحبائنا
    Biz tarihte çok özel ve nadir bir zamanda, yani 4 dalın birleşiminin tasarımcılara şu ana kadar eşi benzeri olmayan imkanlara ulaşım sağladığı bir çağda yaşıyoruz. TED نحن نعيش في زمن خاص جداً في التاريخ، وقت نادر، وقت يسمح فيه التقاء أربعة مجالات للمصممين بالوصول إلى أدوات لم يكن من الممكن الوصول إليها أبدا من قبل.
    Şu anda bile, anı düzenlemesi yapmanın gerçekliğin bir parçası olduğu bir dünya görüyorum, çünkü bizler, bilim kurgu ağacından sorular toplayıp onları deneysel gerçekliğe yatırabildiğimiz bir zamanda yaşıyoruz. TED الآن، إنني حتى أرى عالماً حيث تعديل الذكريات شيء من الواقع، لأننا نعيش في زمن حيث من الممكن نزع أسئلة من شجرة الخيال العلمي و زرعهم في واقع بحثي.
    Tehlikeli bir dünyada, tehlikeli bir zamanda yaşıyoruz. Dünyada gerçekten çok kötü adamlar var. TED نحن نعيش في زمن خطير في عالم خطر، وهناك ناس سيئة فعلاً .
    - Yeni bir zamanda yaşıyoruz, Demidov. Open Subtitles نعيش في زمن جديد, ديمدروف
    İlginç bir zamanda yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في زمن مشوق
    Ama şimdi, ilk defa yetkinin bizde olduğu imparatorluklar kurabileceğimiz bir çağdayız. Open Subtitles و لكن الآن و للمرة الأولى، نحن نعيش في زمن نحن المتحكمين فيه و يمكننا بناء أشياء عظيمة
    Evlâtlarım, düzensizliğin ve kinin egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz. Open Subtitles أولادي نعيش في زمن الحقد والنزاعات
    Tehlikeli bir çağda yaşıyoruz. Robert Frobisher'ın besteci olduğu söyleniyor. Open Subtitles .نحن نعيش في زمن خطير .يا لها من فضيحة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more