Sen bana söyle de bakalım aynı şeyi mi düşünüyoruz. | Open Subtitles | أخبرنى أنت حتى نرى إن كنا نفكر فى نفس الشئ |
Burada. Tehdit yaratıyor. Ve ikimiz de aynı şeyi istiyoruz. | Open Subtitles | إنه هنا ، ويمثل تهديدا و كلانا يريد نفس الشئ |
Sende hala benim gibi polis olsaydın aynı şeyi yapıyor olurdun. | Open Subtitles | وأذا مازلتى تلبسى نفس الدرع سوف يحدث لكى نفس الشئ بالضبط |
aynı şey olmadığını biliyorum ama Hamegg çocuklar için baba gibi, değil mi? | Open Subtitles | انا اعلم انة ليس نفس الشئ ولكن اليس هامج مثل والدنا الان ؟ |
Gerçi kokain çektiğim zamanlarda işemek ve seks çoğu zaman aynı şey oluyordu. | Open Subtitles | وعندما أدخن بالأنبوب أجد في العديد من المرات أن التبول والجنس نفس الشئ |
Belki de saldırgan bize de aynısını yapmadan önce bilincim yerine geldi. | Open Subtitles | ربما إستعدتُ وعيً قبل أن يتمكن المهاجم من فعل نفس الشئ لنا |
Eğer bir şansım daha olsaydı, kesinlikle aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | حتى إذا إضطررت لأن أفعلها مرة أخرى .سأفعل نفس الشئ |
Ve ben, ve 99 yıldır yaşıyorum biz Burada evde aynı şeyi. | Open Subtitles | وأذا بلغت من العمر 99 عاماً فساقوم بفعل نفس الشئ فى منزلنا |
Bence burada oturan diğer iki kadın da aynı şeyi söylemiştir. | Open Subtitles | ولكنى أعتقد أن كلتا السيدتان اللتان جلستا هنا ستقولان نفس الشئ |
Bunu neden yapıyorlar? Hepimiz aynı şeyi yapıyoruz. | TED | لماذا يفعلون ذلك؟ جميعنا نفعل نفس الشئ. |
Beni en çok etkileyen şey, vakıf için dünyayı gezdiğim son on yılda, tüm kadınların o aynı şeyi istemeleri oldu. | TED | وهكذا , ما ادهشني اني سافرت العقد المضي حول العالم كله وهذا نفس الشئ الذي يريده الامهات لاولادهم. |
aynı şeyi genlerinizle yapabilirsiniz, onları zamanda geriye takip edebilirsiniz. | TED | ويمكنك فعل نفس الشئ مع جيناتك وتتبعها عبر الزمن. |
Yani, üstüne gel ve tıkla, daha çok menüler, ikonlar gibi, hepsi aynı şey. | TED | أعني، مثل المؤشر، والنقر، مثل القوائم، الإيقونات، إنها نفس الشئ |
Benimki sadece bir dakikada kurur. aynı şey ağaçlar içinde böyle. | TED | اما بالنسبة لي، سيجف في دقيقة واحدة ، نفس الشئ بالنسبة للأشجار. |
Ama bu yolculuk paylaşım panosu ve aslında aynı şey. | TED | لكنها لوحة تقاسم الركوب، وهي في الأساس نفس الشئ. |
Ve, bu arada, sizin nakit değeriniz kendi öz-değerinizle aynı şey demek değildir. | TED | و بالمناسبة، قيمتك الخاصة ليس نفس الشئ مثل قيمة نفسك. |
Savunmasız durumdalar. Eğer bir 'göz'ümüz olmasaydı, biz de aynısını yapardık. | Open Subtitles | لقد كانو عرضه للأذى ولو أننا لم نمتلك وجهه نظر، أعتقداتنا سنفعل نفس الشئ |
Her gün aynı şeyleri tekrar tekrar anlatan birini dinlemenin ilgileniyormuş gibi rol yapmanın insanı nasıl boğduğunu bilemezsiniz. | Open Subtitles | لن تتخيلوا كم كان هذا مملاً حقاً لتسمع شخصاً يتحدث عن نفس الشئ يوم تلو الأخر والتظاهر لكونك مهتماً |
Nasıl ki dinozorların nesli tükendiyse, aynısı bizim de başımıza gelecek. | Open Subtitles | تماما مثل الديناصورات التي آلت إلى الإنقراض، نفس الشئ سيحدث لنا. |
Dahası Rainsford, sana da aynısını yaptıracak. | Open Subtitles | و ما اكثر من ذلك, رينسفورد سيجعلك تفعل نفس الشئ |
Ve bilimin doğrusu hep aynıdır, sadece bilim biraz daha yaşlanmıştır. | TED | و نفس الشئ ينطبق على العلم و حتى فان العلم أقدم |
Bana ters bir bakış bile atsan seni, o kızlara yaptığının aynını sana da yapacak biriyle aynı hücreye bizzat tıkarım. | Open Subtitles | و إذا كنت بالفعل كما تدعي انظر إلي بطريقة خاطئة,و سأقوم شخصياً بحجزك في زنزانة مع شخص سيفعل معك نفس الشئ |
Benim ne düşündüğüm önemli değil. Hala aynı şeyin peşindeyiz. | Open Subtitles | ليس مهما ماذا أعتقد نحن ما زلنا وراء نفس الشئ |
Her zaman aynı şeyler. Kimse de bize olan şeyleri tam vaktinde söylemez. | Open Subtitles | إنهُ نفس الشئ دائماً , لا يخبرك احد أي شئ قبل أن يفوت الأوان |