| Değişimden önce çocuksuz bir kahvaltı yapmak hoş bir şeymiş. | Open Subtitles | انه لأمر رائع ان نفطر بدون الاولاد على سبيل التغيير |
| Düşündüm de, Rolls'a atlayıp, kahvaltı etmeye gidebiliriz ve, hastane meselesini konuşabiliriz. | Open Subtitles | لا تكوني قاسية كنت بقول لو ممكن نلف شوية نروح مطعم فور سيزونز نفطر ونناقش موضوع المستشفي اياه |
| Şehirden kilometrelerce uzakta, aylardır, haftada iki kere kahvaltı yapıyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نفطر مرتان أسبوعياً لشهر حتى الآن بعيداً عن المدينة بأميال |
| kahvaltı yapacaktık zaten, değil mi? Selam veririz ve onunla karşılaşmış gibi yaparız. | Open Subtitles | وعلينا أن نفطر نحن أيضاً، صحيح؟ |
| Ya da ara verir, kahvaltı falan ederiz. | Open Subtitles | أو يمكننا أخذ إستراحة. وربما نفطر. |
| kahvaltı yapsak iyi olur. | Open Subtitles | يجب علينا ان نفطر .ِ |
| Peki bizimle kahvaltı yapmak ister misiniz? | Open Subtitles | ماريكم بان نفطر معاُ |
| Beyler! kahvaltı yapmaya karar verdik. | Open Subtitles | يا شباب , قررنا أن نفطر هنا |
| Beraber kahvaltı ederiz demiştim. | Open Subtitles | فظننت إن بوسعنا أن نفطر معاً |
| Beraber kahvaltı ederiz demiştim. | Open Subtitles | فظننت إن بوسعنا أن نفطر معاً |
| Dışarıda kahvaltı yapabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع ان نفطر في الخارج. |
| Gel kahvaltı yapalım. | Open Subtitles | هيا بنا نفطر. |