"نفعله هو" - Translation from Arabic to Turkish

• Yapmamız
• yaptığımız
• yapılacak
• yapabileceğimiz

Yapmamız gereken şey, daha azla daha fazla şey yapmayı öğrenmek.
ما يجب ان نفعله هو ان نتعلم ان نفعل الكثير بالقليل

Tek Yapmamız gereken bir bağlantı kurulana dek onları dışarıda tutmak.
كل ما نحتاج أن نفعله هو أن نعطلهم حتى نقوم بالإتصال

Tüm Yapmamız gereken kat kat kesmek ve hataları gömmek.
كل ما يجب أن نفعله هو تكوين طبقات ودفن الغلطة

Ayrıca, tüm yaptığımız sizin geminizin fişini benim pilime takmak.
بجانب أن كل ما نفعله هو توصيل سفينتك الى بطارياتى

ama böyle işlemiyor. Çünkü yaptığımız şu; popomuzdaki yağları aldırıp
لكنها لا تعمل بنجاح . لأن ما نفعله هو أننا نأخذ الدهون من مؤخرتنا

yapılacak en iyi şey, Doakes'un son günlerini araştırmak olur.
إذاً فأفضل شيء نفعله هو التحقق من أيام دوكس الأخيرة

yapabileceğimiz en iyi şey onu kapana kıstırmak.
أفضل ما يمكننا أن نفعله هو أن نحاول إحتوائه.

Yapmamız gereken bunu tersine çevirmek.
و الذي نريد ان نفعله هو ان نعكس ذلك تماما.

Yapmamız gereken ilk şey bu ayak takımını, orduya benzer hale getirmek.
أول شيء يجب أن نفعله هو أن نحول هذه الأشلاء إلى شيء يشبه الجيش

Yapmamız gereken şey... onu istediğimiz yere çekmek.
ما علينا أن نفعله هو أن نجعله يأتى إلى حيث نريده أن يأتى

Yapmamız gereken ilk şey, şu ayak altındakilerden kurtulmak.
اول شيء يجب ان نفعله هو ان نتخلص من هذه الحثالة

Şimdi ilk Yapmamız gereken şu cesetten kurtulmak.
الآن، أول شيء يجب أن نفعله هو أن اخرج من هذا الجسم إلى الأبد.

Yapmamız gerekenin bu tartışmayı bifteklerimizi yedikten sonra masaya yatırmamız gerektiğini düşünüyorum
لذلك أعتقد الشئ الذي يجب أن نفعله هو أن نجدول هذا الحوار إلى أن نأكل شرائح اللحم

Yapmamız gereken tek şey doğru yere faturayı kesmek.
ما علينا أن نفعله هو أن نعطي الشخص المناسب نقوداً

Yapmamız gereken şey tutumda köklü bir değişime teşvik etmektir.
ما نحن يجب أن نفعله هو تشجّيع التغيير الكامل في الموقف واحد الذي يعترف

Ama bugün endişelendiğim şey; ya yaptığımız tek şey daha çok araba ve kamyon satmaksa?
لكنني اليوم قلق بخصوص, ماذا لو كان كل ما نفعله هو بيع المزيد من السيارات والشاحنات؟

yaptığımız şey ışıklı bir kutuda onu evrimleştirmek.
ما نفعله هو وضعها فى صندوق به مصدر للضوء.

Yani yaptığımız, makinenin içine mikro saniye ölçeğinde meydana gelen bir evrim süreci yerleştirmektir.
حسنا ما نفعله هو أننا نضع بداخل الآلة عملية تطور تأخذ مجراها في مقياس زمني يعادل الميكروثانية.

Ve yaptığımız şey onu otantik öğrenme deneyimleriyle kişiye özel-temelli öğrenmeyle ortak etmek oldu.
وما نفعله هو إشراكه في تجارب علمية موثقة، على أساس تعليمي خاص.

yaptığımız şey, kestirme yollardan giderek uzun yolun faydalarını yerine koymamak.
وما نفعله هو أخذ الطريق السريع ولا نستفيد من فوائد العمل البطيء.