Bu kararı kabullenemeyiz. Bir şey yapmamız lazım. | Open Subtitles | أعني لا يمكننا أن نقبلَ هذا ببساطة يجب أن نفعلَ شيئاً |
Bu kararı kabullenemeyiz. Bir şey yapmamız lazım. | Open Subtitles | أعني لا يمكننا أن نقبلَ هذا ببساطة يجب أن نفعلَ شيئاً |
Ama bunu yapmamız için Nen yeteneklerimizi geliştirmemiz lazım. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نُحسِّنَ من "نين" خاصّتنا كي نفعلَ ذلك |
Bunu daha rahat bir zamanda yapmalıyız. | Open Subtitles | يجبُ أن نفعلَ ذلكَ عندما لا نكونُ مشغولين |
Kulak vermeyeceklerdir. Sanki büyünün etkisi altındalar. Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | لن يستمعوا إلى هذا - يبدو انهم تحتَ تأثيرِ سحرٍ علينا ان نفعلَ شيئاً - |
Hughes konusunda bir şeyler yapmamız gerek, Alvin. | Open Subtitles | علينا أن نفعلَ شيئاً حيالَ (هيوز) يا (ألفين) |
Bir şeyler yapmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا ينبغي أن نفعلَ لهُ شيئاً؟ |
Sırada ne yapmamız gerektiğini yazıyor? | Open Subtitles | ماذا يقول أن نفعلَ تالياً؟ |
Bir ara biz de yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نفعلَ ذلكَ في وقتٍ ما |
Panda, bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | باندا، علينا أن نفعلَ شيء |