Djilar iblislere yeterince yaklaşıp onların zayıflıklarını... bulmanda yardımcı olur. | Open Subtitles | الجيلار.. سيساعدك في الاقتراب كفاية من الشياطين لاكتشاف نقاط ضعفهم |
Efendilerin en büyük gücü, zayıflıklarını gizlemeleridir. | Open Subtitles | اعظم قوة لدى الاسياد هي كذلك اشد نقاط ضعفهم |
Zayıf noktalarını bulup şiddet kullanırım ya da şantaj yaparım. | Open Subtitles | أقوم بإيجاد نقاط ضعفهم وأقوم بإستخدام العنف أو الإبتزاز لإقناعهم |
Bu sefer, isimlerini biliyoruz, bilgilerini biliyoruz, güçlerini ve Zayıf noktalarını biliyoruz. | Open Subtitles | هذه المرة نعرف أسمائهم نعرف هدفهم, و نقاط ضعفهم وقوتهم |
Yumruklarını savuştur. Zayıf noktasını bul. | Open Subtitles | تهرب من لكماتهم وجد نقاط ضعفهم |
Zayıf yönlerini göstermemek için güçlü yönlerini abartırlar. | Open Subtitles | و أنا من بينهم يلعبون هناك مع أنفسهم و يعرضون قوتهم حتى لا تظهر نقاط ضعفهم |
Ve olan şudur pazarlamacılar onların gelişme zayıflıkları üzerinde oynamaktadırlar. | Open Subtitles | وما يحدث هو أن القائمين على التسويق يلعبون بما لديهم من تطور في نقاط ضعفهم. |
Adaya ulaştığında, ilerlemeden önce keşif yapıp zayıflıklarının neler olabileceğini anlaması gerektiğinin farkına varır. | Open Subtitles | يدرك عند وصوله للجزيرة أن عليه القيام ببعض الاستطلاع ويكتشف نقاط ضعفهم قبل أن يتقدم. |
Eğer onları dinlersen, izlersen zayıf noktaları kafalarına bağlı neon ışıkları gibi ortadadır. | Open Subtitles | اذا استمعت لهم ، شاهدتهم تصبح نقاط ضعفهم واضحة لك وضوح الشمس |
Onların zayıflıklarından faydalanarak. | Open Subtitles | باستغلال نقاط ضعفهم |
Hayatlarıyla ilgili, fikirleriyle ilgili en ufak zayıflıklarını bulduğumuz an onları yok ederiz. | Open Subtitles | كل شيء عن حياتهم وأفكارهم وإذا وجدنا نقاط ضعفهم يمكننا استغلالها |
Ancak onlar da kendilerini yükseltir, zayıflıklarını düzeltir ve bizi yenerlerdi. | Open Subtitles | . لكنهم قاموا بترقية أنفسهم و عالجوا نقاط ضعفهم ليهزمونا بعد ذلك |
Amacım, zayıflıklarını onlardan önce ortaya çıkarmak. | Open Subtitles | هدفي هو البحث عن نقاط ضعفهم قبل أن يبحثوا عن نقاط ضعفنا |
Onlara saldırmak için Zayıf noktalarını öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | يجب أن نعرف نقاط ضعفهم عند مهاجمتنا لهم |
Daha şimdiden Zayıf noktalarını bildiği birkaç öğretmeni pençesine almıştı. | Open Subtitles | لأنها تعلم نقاط ضعفهم |
Zayıf noktalarını bulun. | Open Subtitles | جدوا نقاط ضعفهم |
Zayıf noktalarını bulabiliyoruz. | Open Subtitles | يمكننا تحديد نقاط ضعفهم |
Yumruklarını savuştur. Zayıf noktasını bul. | Open Subtitles | تهرب من لكماتهم وجد نقاط ضعفهم |
- Zayıf yönlerini bulun. | Open Subtitles | -أحسنت القول . -إكتشفوا نقاط ضعفهم . |
Yakındaki bütün dijital altyapıyı tarayıp olası zayıflıkları gösteren bir teknoloji. | Open Subtitles | كلّ الأبنية التحتيّة الرقميّة القريبة بُغية تبيّن نقاط ضعفهم المحتملة. |
Onların zayıflıklarının ne olduklarını bulabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نجد بذالك ما هي نقاط ضعفهم |
Zamanla bu zayıf noktaları bulmakta uzman olmalı... | Open Subtitles | ومع الوقت عليها أن تكون أكثر خبرة في اكتشاف نقاط ضعفهم الصغيرة تلك... |
Onların zayıflıklarından faydalanarak. | Open Subtitles | باستغلال نقاط ضعفهم |