"نقطة تحول" - Translation from Arabic to Turkish

    • dönüm noktası
        
    • dönüm noktasıydı
        
    • bir dönüm
        
    • dönüm noktasıdır
        
    • taşma noktası
        
    • noktası olabilir
        
    Bunun senin hayatın için olumlu bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لدي شعور قوي ان هذا هو نقطة تحول ايجابية في حياتك
    O an, flört şiddetine ve cinsel şiddete son verilmesine dair çözümler geliştirilmesi şeklindeki mesleki misyonum ve şahsım için önemli bir dönüm noktası olduğunu kanıtlayacaktı. TED تلك اللحظة قد أثبتت نقطة تحول هامة لي ولمهنتي التي تسعى لإيجاد الحلول لإنهاء العنف في الجنس وفي العلاقات.
    Konektomlar insanlık tarihinde bir dönüm noktası olacak. TED الشبكات العصبية ستكون نقطة تحول في تاريخ البشرية.
    Bu, insanların barış ve birlik platformu olarak görmeye başladıkları maratonun dönüm noktasıydı. TED لقد كان هذا نقطة تحول بالنسبة للماراثون، حيث بدأ الناس ينظرون إليه على أنه منصة للسلام و الوحدة.
    Hypatia’nın ölümü İskenderiye siyasetinde bir dönüm noktasıydı. TED لقد كان مقتل هيباتيا نقطة تحول في الحياة السياسية في الإسكندرية.
    Henüz bilmiyordum ama... bu gece hayatımın dönüm noktası olacaktı. Open Subtitles لم أكن أعرف لكن تلك الليلة شكلت نقطة تحول في حياتي
    Bunun bir dönüm noktası olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألّا تظن أن هذا يمكن أن يكون نقطة تحول حقيقية؟
    Hayatımdaki dönüm noktası başka yerlere gitmen gerektiğini fark etmemdi. Open Subtitles هذه كانت نقطة تحول حياتي عندما ادركت الامر
    Hatta bu olay pasifikteki ABD deniz donanması için bir dönüm noktası oldu. Open Subtitles في واقع الأمر، كان نقطة تحول لأمريكا القوات البحرية في المحيط الهادئ.
    Ancak bu, o an için göze çok önemsiz görünen ama aslında hayatınızın dönüm noktası olduğunu anlayacağınız küçük bir şey de olabilir. Open Subtitles لكنه قد يكون أيضاً شيئاً صغيراً يبدو غير ذي أهمية في لحظته و يتضح ليبدو نقطة تحول في حياتك بأكملها
    Şahsen yaptığı çalışma, Alman Deniz kuvvetleri şifrelerini kırıp müttefiklerden binlerce hayatı kurtararak savaşın dönüm noktası oldu. Open Subtitles بمجهوداته الشخصية فى اختراق شفرات البحرية الألمانية أنقذ حياة الألاف من جيش الحلفاء وكانت نقطة تحول بالحرب
    Eğer bunu yapabilirsem, hayatımda bir dönüm noktası olacak. Open Subtitles إذا استطعت تحقيق هذا ، فقد تكون نقطة تحول في حياتي
    Öyle görünüyor ki, önceki gün onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Open Subtitles يبدو أن ذلك اليوم كان نقطة تحول بالنسبة لها
    Ve bu hayatımdaki gerçek bir dönüm noktasıydı... ...anlamaya başladığım... ...sırf zevk almak için keşif ve bilim yapamayacağım bir yerdi burası. TED و كانت تلك حقاً نقطة تحول في حياتي، حيث بدأت أُدرك أن لا يمكن أن أستمر عابثاً مستمتعاً بالعلم و الإستكشاف؛
    Tüm zamanların en büyük konvoy savaşı... Kuzey Atlantik'teki savaşın dönüm noktasıydı. Open Subtitles أعظم موقعة بحرية على مر العصور كانت بمثابة نقطة تحول الحرب في شمال المحيط الأطلنطي
    Olay Something's Got to Give'in setinde önemli bir dönüm noktasıydı. Open Subtitles هذه الحادثة أصبحت نقطة تحول أساسية في موقع تصوير فيلم لدي شيء لأعطيك
    Tyler'ın trajik, anlamsız ölümü benim icin bir dönüm TED كانت وفاة تايلر المأساوية نقطة تحول في حياتي.
    Bir asrın ardından, şu an kendimizi fizikte başka bir dönüm noktasında bulduk. Ancak şu an söz konusu durum oldukça farklı. TED مائة عام على ذلك نجد أنفسنا الآن أمام نقطة تحول أخرى في الفيزياء، ولكن ماهوعلى المحك الآن مختلف تماما.
    Kaosun keşfi bilim tarihinde gerçek bir dönüm noktasıdır. Open Subtitles ان اكتشـاف نظريـة الفوضـى بالطبع كان نقطة تحول فى تاريخ العلم
    Bu bir taşma noktası. TED وهذه نقطة تحول.
    Ve kentselleşmede %50 barajını geçmek ekonominin yeni bir yapıya geçme noktası olabilir. Dünya artık bir bağlantı haritasıdır. TED ويمكن أن تعبر نسبة ال 50 في المئة في المناطق الحضرية التي تمثل نقطة تحول اقتصادي. اذا العالم الآن هو خريطة من التواصل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more