"نقطة ضعفه" - Translation from Arabic to Turkish

    • zayıf noktası
        
    • zayıf noktasını
        
    • zayıflığı
        
    • zayıf yanı
        
    • Zayıf yönlerini
        
    • zayıf yönünü
        
    • zayıf noktasıydı
        
    • zaafı vardır
        
    Yaratığın tek zayıf noktası 'Aurum Scarabaeus Sacer' olarak biliniyor. Open Subtitles هنا ، المخلوق نقطة ضعفه الوحيدة شيء معروف بالجعران الذهبي
    Şu anda o herifin tek zayıf noktası göğsündeki yara! Open Subtitles نقطة ضعفه الوحيدة هو الجرح الذي على صدره
    Onun en zayıf noktası, alnındaki o minik kapak oğlum. Open Subtitles يجب ان تضربه فوق مقدمة راسه انها نقطة ضعفه
    Ona zarar veriyor, asıl zayıf noktasını biliyorum. Yani gideceğiz, tabii ayrılmak istemiyorsanız. Open Subtitles إنه يؤلمه، وأعرف نقطة ضعفه الحقيقية لذا سنذهب، إلا لو أردتم الخروج الآن.
    Ve dedikodulara göre onun zayıf noktasını biliyormuşsun. Open Subtitles والكلام في الدائرة عنك وعن معرفتك نقطة ضعفه
    "Ben gerçekte zayıf bir insanım... ve gerçek hayatımdaki zayıflığı gidermek için güçlü, seksüel açıdan saldırgan vs. vs. bir sahte kişiliğe bürünürüm. Open Subtitles الفكرة هي أنه في الواقع شخص ضعيف لذلك فإنه لكي يعالج نقطة ضعفه في حياته الواقعية يتبنى شخصية زائفة في اللعب
    Her erkeğin bir zayıf yanı vardır, Billy, ve ben onunkini bilmek istiyorum. Open Subtitles كل رجل لديه نقطة ضعف وأريد أن أعلم نقطة ضعفه
    Zayıf yönlerini biliyorum. Open Subtitles أعرف نقطة ضعفه.
    Görünüşe göre çocukları onun zayıf noktası, onları kazanman gerek. Open Subtitles أولاده هم نقطة ضعفه لذا عليكِ أن تكسبيهم بصفك
    Ama zayıf noktası, her şeyi bir kenara bırakıp taptığı oğlu. Open Subtitles نقطة ضعفه هي أبنه الذي ولسبب ما يعشقه أكثر من أي شيء
    Priya Hanım ile çocuğu, onun en zayıf noktası. Open Subtitles ، السيدة بريا وهذا الطفل .. هما نقطة ضعفه
    'Priya Hanım ile çocuğu, onun en zayıf noktası.' Open Subtitles ، السيدة بريا وهذا الطفل .. هما نقطة ضعفه
    Emily onun zayıf noktası, aynı Victoria'nın senin için olduğu gibi. Open Subtitles إيميلي نقطة ضعفه كما كانت فيكتوريا بالنسبة لك
    Düşünemediğim birşey olmalı. zayıf noktası ne? Open Subtitles هناك شيئ لم افكر به ماهى نقطة ضعفه ؟
    zayıf noktasını bulabilmek için zaman kazanmaya çalıyordum, ama hiç olmadığını düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles إعتقدت بأني يمكن أن أكسب بعض الوقت لإيجاد نقطة ضعفه لكن بدأت أعتقد أنه ليست لديه نقطة ضعف
    Diğer gardiyanın zayıf noktasını henüz bilmiyoruz. Open Subtitles كما أن الحارس الآخر ، لم أعرف نقطة ضعفه حتى الآن
    Yani, zayıf noktasını bilen insanların sayısında bir kıtlık yok. Open Subtitles لذا هناك الكثير من الناس الذين يعلمون كعب أكيليس الخاص به نقطة ضعفه
    Francis'e yakınlaşıp arkadaş olman gerekiyordu, nasıl bir kral olduğunu öğrenecektin, en zayıf noktasını bana söyleyecektin. Open Subtitles توجب ان تكون صديق فرانسس لتعرف اي نوع من الملوك هو اين تكمن نقطة ضعفه
    Bir şekilde onun zayıf noktasını buldun. Saldırdığından gözleri bembeyaz olmuştu. Open Subtitles إلا إذا لم تعثر على نقطة ضعفه لقد تحولت عيناه الى الأبيض عندما قام بالهجوم مثل سمكة القرش
    Söyle bakalım başka zayıflığı var mı? Open Subtitles نقطة ضعفه أخبرني، ألديه نقاط ضعفٍ أخرى؟
    Unutma, ışık onun zayıf yanı. Gün ışığında yaşayamaz. Lütfen bul beni. Open Subtitles تذكّر، نقطة ضعفه الضوء لا يمكن تحمّل وهج الشمس
    Zayıf yönlerini arıyoruz. Open Subtitles إننا نفتش عن نقطة ضعفه.
    Onun zayıf yönünü bulana kadar. Open Subtitles إلى أن أجد نقطة ضعفه
    ve bu onun zayıf noktasıydı. Open Subtitles و افضل مني. تلك كانت نقطة ضعفه.
    Doğru ve yanlışı bilmeyen bir çocuk gibidir... ve maalesef kadınlara karşı zaafı vardır. Open Subtitles إنه كالطفل تماماً , لايعرف الفرق بين الصواب و الخطأ , و المُحزن أن نقطة ضعفه هي : النساء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more