Bu yoldaki çevrede bir zayıflık buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت نقطة ضعف في المحيط في ذلك الاتجاه |
O yüzden sol ventrikül duvarında, sana olan inancımın yanlış olduğu ortaya çıkarsa hedef alacağım bir zayıflık buldum. | Open Subtitles | ولقد حددتً نقطة ضعف في جدار بطينك الأيسر إن كان ايماني في أثباتك سوف يكون في غير محله |
Wraith teknolojisinde bulunan bir zayıflık hakkında çok önemli bir istihbaratım var. | Open Subtitles | أملك معلومات حيوية عن نقطة ضعف في تقنيّة الـ((رايث))... |
Korumalarımın zırhında zayıf bir nokta bulduğumu söyleme. | Open Subtitles | لا تقل أني اكتشفت نقطة ضعف في درعي الحارس |
Buz parçasının tam şurasında zayıf bir nokta var. | Open Subtitles | هناك نقطة ضعف في قطعة الثلج هذه هنا مباشرة |
Ekonomide çok zayıf bir nokta keşfettiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه وجد نقطة ضعف في إقتصادنا... |