"نقفز" - Translation from Arabic to Turkish

    • atlamamız
        
    • atlayalım
        
    • atlayıp
        
    • Atlamak
        
    • atlıyoruz
        
    • atlayın
        
    • atlamamızı
        
    • atlarız
        
    • atlardık
        
    • atlamıyoruz
        
    • Atlamalıyız
        
    • Atlayacağız
        
    • sıçrayana
        
    • sıçrıyoruz
        
    • Sıçramamıza
        
    Gümrüğe kadar durak yok. atlamamız gerek. Open Subtitles لا توجد محطات حتى هناك سوف يكون علينا أن نقفز من القطار
    Sıkılmaya başladım. Finale atlayalım. Open Subtitles بدأت أشعر بالملل لماذا لا نقفز مباشرة إلى النهاية
    Wolf'ün bulunduğu binaya geldiğimizde, atlayıp, ofisine sızacağız, ve hikayemi çaldığını itiraf ettireceğiz. Open Subtitles عندما نصل إلى بناية ولف نقفز ،نخترق مكتبه، إجعله يعترف انه سرق قصتي
    Haklısın. Bundan kurtulmanın tek yolu çatıdan Atlamak. Open Subtitles أنت محق ، الطريق الوحيد أن نقفز من على السطح
    Hızlıca beşinci basamağa atlıyoruz. bu adamın acımasız ve düşüncesiz olduğu kararına varıyoruz, ona iyi bir ders verilip haddinin bildirilmesi lazım. TED نقفز سريعا إلى الدرجة الخامسة، نحن خلُصنا إلى أن هذا الشاب بلا قلب، متهور ويحتاج لأن يتعلم درسا ويعرف حدوده.
    Size gönderdiğim numarayı aklınızda tutun. Şimdi ilk numara 7. Telefon üzerinde 5'i merkez alarak üzerinden atlayın. Open Subtitles مثلاً الرقم الذي أرسلته إليكما نأخذ الرقم 7، نقفز فوق الرقم 5
    Süpürgeden atlamamızı istiyorsunuz ama Jason'la kendi geleneklerimizi başlatacağız, yani yapmayacağız. Open Subtitles وانا أعلم أنك ِ تريدين منا أن نقفز المكنسة ولكني وجايسون نريد أن نبدأ تقليدنا الخاص ومن المرجح أننا لن نقفزها
    Mecburuz, atlamamız lazım. Open Subtitles ليس لدينا خيار أخر، علينا أن نقفز
    Dostum, atlamamız gerek. Olmaz. Open Subtitles يا صاح ، علينا أن نقفز
    Sıkılmaya başladım. Finale atlayalım. Open Subtitles بدأت أشعر بالملل لماذا لا نقفز مباشرة إلى النهاية
    Haklısın, Biff-O-Rama. Güvenli yere atlayalım. Open Subtitles أنت على حق، بفوراما دعنا نقفز إلى الأمان
    O zamanlar, biz Hintliler seyahat etmek istediğimizde iki tekerlekli at arabasına atlayıp gökyüzüne uçardık. TED لذلك في تلك الأيام عندما كنا نريد نحن الهنود السفر كنا نقفز في عربة ثم ننطلق مركزين نحو السماء.
    Demek istiyorum ki, bilirsin, bu trende birlikte, uh... saplanıp kalacağız, ve atlayıp kurtulamayız da. Open Subtitles اقصد انت تعلمين اننا يمكن ان نكون , اه فى مأزق فى هذا القطار معا ولا يمكنا ان نقفز
    Herhangi çılgıca bir karara Atlamak istemeyiz. Open Subtitles لانريد ان نقفز الى اى نهايه مجنونه.
    Yani Atlamak mı? Open Subtitles تعني نقفز من عليها
    International crime, car chases, Uluslararası suç, araba kovalamacaları, ...hatta bazen uçaktan bile atlıyoruz. Open Subtitles جريمة دوليَّة، مطاردات سيَّارات، بل وأحيانًا نقفز من الطائرات.
    Öteki tarafa doğru koştuklarında, hemen arabaya atlarız. Open Subtitles وعندما يسيرون إلى الإتجاه الآخر، نقفز إلى السيارة
    Biz Manhattan çocukları ise yamaçtan Harlem Nehri'ne atlardık. Open Subtitles بالنسبة لنا أبناء منهاتن نقفز من المرتفعات الى النهر
    Demek istiyorum ki,sonuçta en azından yüzde 96’mız Süpermen gibi uçabilmeyi dilerken, yüzde 91’imiz bunu gerçekleştiremeyeceğimizi bildiği için her içimizden geldiği zaman yüksek binalardan atlamıyoruz. TED ما أعنيه، بالنهاية، على الأقل 96 % مننا يتمنون أننا نقدر على الطيران مثل سوبرمان، لكن بسبب أن على الأقل 91 % مننا لا يعتقدون ذلك فنحن لا نقفز من على المباني في كل مرة ينتابنا ذلك الشعور.
    - Atlamalıyız. Şu dallar birkaç metre aşağıda. Open Subtitles يجب ان نقفز على تلك الفروع بضعة اقدام لاسفل حوالى 20 قدم
    Swaziland'dan Hercules tipi bir kargo uçağıyla havalanacağız ve Ruanda üzerinde Atlayacağız. Open Subtitles سوف نسافر من سوازيلاند هنا وسوف نقفز من طائرة حمل نوع هيركوليز لها جدول طيران محدد في راواندا
    Evet, ama belki, şanslıysak, biz sıçrayana kadar çökmeyecek. Open Subtitles أجل, لكن ربما لو كنا محظوظين ليس قبل ان نقفز
    1938 yılına sıçrıyoruz. Open Subtitles نقفز الآن لعام 1938
    Sıçramamıza ne kadar var? Open Subtitles كم لدينا حتا نقفز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more