| diyelim ki ana akım medyada biraz önyargı var. | TED | فدعنا فقط أن نقول أنه كان هناك ثمة تحيزا في وسائل الإعلام. |
| diyelim ki karşınızda bir Yahudi var, bir kadın ya da bir erkek değil, bir çocuk. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه كان يهودىّ أمامك ليس رجلاً ، بل إمرأة أو طفلاً |
| diyelim ki yapabilir, diyelim ki zamanı durdurabilirsin. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه يستطيع فعلها دعنا نقول أنك تستطيع إيقافه |
| Benden çaldığın hayatın intikamını alıyorum diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه إنتقام بسبب الحياه التى سلبتها منى |
| Benden çaldığın hayatın intikamı diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه إنتقام بسبب الحياه التى سلبتها منى |
| Bir yangın çıkması, herkesin işine gelir diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه من مصلحة الجميع إشعال النار هناك |
| Eğer orada bir yangın başlarsa, herkesin yararı için diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه من مصلحة الجميع إشعال النار هناك |
| Pekala, eğer birileri sorarsa, evde bizimleydi diyelim. | Open Subtitles | حسناً، إن سألنا أحد، دعنا نقول أنه كان بالمنزل معنا |
| diyelim ki, şişeden parmak izlerini alacak fırsatı yakaladı. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه كانت لديها الفرصة لرفع البصمات من على الزجاجة |
| Şöyle diyelim sanırım yeniden o gibi davransam iyi olacak. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه يجدر بي العودة لما كان عليه |
| diyelim ki bir milyon frank sermayeye ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أجل، ستحتاجن إلي رأس مال دعونا نقول أنه مليون فرنك |
| Etrafta verebilecek pek fazla sevgi yoktu diyelim. | Open Subtitles | دعينا نقول أنه لم يوجد الكثير من الحب حولهم |
| Beth El Sinagogu'nun gördüğü en ahlaksız bar mitzvah konuşmasını yapmıştım diyelim. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نقول أنه كان أكثر خطاب شراسة في حفل بلوغ في تاريخ معبد بيث إل. |
| Tamam, morgda on dakikadan fazla kalmadı diyelim. | Open Subtitles | حسناً ، دعونا نقول أنه لم يقضي أكثر من 10 دقائق في المشرحة |
| diyelim ki iyi bir sebebin var. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه يوجد لديك الحافز |
| - diyelim ki suçluluk duymuyorum. | Open Subtitles | إذاً ، دعنا نقول أنه ليس لدي ضمير مؤنب |
| Şöyle diyelim, minnettar kaldı. Çok minnettar. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه كان ممتناً ممتناً جداً |
| Tamam, diyelim buradakilerden birisi. | Open Subtitles | حسناً، دعينا نقول أنه شخص ما هنا. |
| Ölmeyi hak etti diyelim. | Open Subtitles | دعونا نقول أنه استحق الموت وحسب |
| İddianame, mahkumiyet diyelim ki bunlar oldu. | Open Subtitles | الاقالة، الإدانة، دعنا نقول أنه يحدث. |