"نقوم بها" - Translation from Arabic to Turkish

• yaptığımız
• yapacak
• Yapalım
• yapmalıyız
• yapacağımız
• işleri yapıyoruz

Film yaptığımız ve birbirimize ortak diye seslendiğimiz günler geride kaldı.
الأيام التي كنا نقوم بها بالأفلام و نسمي بعضنا شركاء إنتهت

Ve yaptığımız şeylerden biri korkunun klasik bir modelini benimsemekti.
واحد الامور التي نقوم بها هو اننا اخذنا نقوم بالتجارب على نموذج خوف اعتيادي

Ancak bizzat yaptığımız bazı şeyleri yapay zekâya aktarmak gerçekten zor.
لكن هناك أشياء نقوم بها أنا وأنتم بأنفسنا من الصعب أن تُترجم للذكاء الاصطناعي.

Şu anda araçlarımızla yaptığımız şeyleri birkaç yıl önce yapacak olsaydık tuhaf ve rahatsız edici bulurduk, ama kısa sürede alıştık ve artık yaptığımız şey bu.
بعض الأشياء التي نقوم بها الآن بأجهزتا هي أشياء، قبل سنوات فقط، كنا لنجدها غريبة أو مزعجة، ولكنها سرعان ما اصبحت مألوفة، فقط كيف ننجز الأمور.

Bu gece yapacak çok işimiz var, oğlum.
لدينا أمور كثيرة نقوم بها الليلة, يا بني

NasıI Yapalım istersin? Asker stili mi?
هل تريد أن نقوم بها على الطريقة العسكرية ؟

Bu yaptığımız şeylere dair eğlenceli küçük bir örnek sadece.
ذلك فقط مجرد مثال صغير و ممتع لأشياء كثيرة نقوم بها.

Para, birbirimizle yaptığımız alışveriş ve ticari işlemlerle ilgilidir.
إن النقود تتعلق بالمقايضات والتداولات التي نقوم بها بين بعضنا البعض.

MB: Bu yaptığımız konuşmaları, başka birileriyle yapın.
هذه الحوارات التي نقوم بها قوموا بتلك المحادثات مع شخص آخر

Değer biçerken yaptığımız karşılaştırmalar, o şeyin ne kadar hoşumuza gideceğini tahmin etmeye çalışmak, o şeyi tüketirken yapacağımız karşılaştırmayla aynı değildir.
المقارنة التي نقوم بها عندما نقدّر القيمة، حيث نحاول تقدير كم نحب الأشياء، ليست نفس المقارنة التي سنقوم بها عندما نستهلك الأشياء.

Mesela ağaca tırmanmak için yaptığımız bazı şeyler ağacın köklerine zarar verir
لذا ونحن نتسلق الشجرة بعض الأشياء التي نقوم بها من أجل تسلق الشجرة في الواقع إضعاف جذور الشجرة.

Bütün bunlar olmadan önce yaptığımız bütün güzel şeyleri yapın.
أريدكم أن تفعلوا كلّ تلك الأمور التى كنّا نقوم بها قبل هذا

Bir haftada, bizim bir yılda yaptığımız adaletten fazlasını yapar.
سيقوم بإرساء العدالة في أسبوع أكثر ممّا نقوم بها نحنُ في سنة

yaptığımız sıradan hareketlerin bile... Takip edildiğinin farkında olmalısın...
كل حركة بسيطة نقوم بها من ابسطها إلى أهمها

Seni eve götürmeden önce yapacak birkaç işimiz daha var.
بعض الاشياء يجب ان نقوم بها قبل ان نعيدك الي المنزل

Ayrıca bugün yapacak bir sürü işimiz var... ve daha işlenmemiş suçlar yüzünden hiçbirini erteleyemem.
فضلا عن ذلك , لدينا أشياء كثيره يجب ان نقوم بها و ايقاف الجرائم التي لم تحدث بعد , ليس جزء من تلك الأشياء

Bilgilere göre yapacak bi kaç şey var
هل انصرف واموت؟ حسنا البيانات تشير ان هناك اربعة اشياء يجب ان نقوم بها

yaptığımız muhteşem işlerin reklamını nasıl Yapalım?
كيف نقوم بالإعلان عن الأشياء المُذهلة التي نقوم بها ؟

Bekle. Bunu doğru yapmalıyız. Mumun var mı?
إنتظري، دعينا نقوم بها بالطريقة الصحيحة هل لديكِ أية شموع؟

"Evet" dedim. Ne yapacağımız konusunda karar veriyorken, telefon çaldı.
فحالولنا أن نجد طريقة نقوم بها بهذا وإذا بالهاتف يقرع.

Acele etme J.J. Normalde yapmadığımız işleri yapıyoruz ama idare ederiz.
جي جي,خذي وقتك نحن جميعا نقوم بأعمال عادة لا نقوم بها و لكن نتدبر أمرنا