Çünkü Bu işi yapmadan önce son kez gözlerinin içine bakmak istedim. | Open Subtitles | لأني أردت فقط النظر في عينيكِ لمرة أخرى قبل أن نقوم بهذا |
Röntgenler, fotoğraflar. Bu işi kemiklere olabildiğince dokunmadan yapcağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بهذا الأمر بدون أن نلمس الهيكل العظمي الموجود هذا قدر الإمكان |
Ne olduğunu anlamak istiyoruz ama Bunu yapmak için sizinle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نريد أن نفهم ماذا حدث ولكن لكي نقوم بهذا علينا التحدث معكِ |
Bunu tekrar ve tekrar yapalım ve örüntülere bakalım. | TED | نقوم بهذا مراراً وتكراراً، ونبحث عن الأنماط. |
O kadar eşyasını odamda görünce bir anda fark ettim ki, biz gerçekten bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | عندما رأيت كل حاجياته في غرفتي، ففاجئني أننا حقاً نقوم بهذا |
Tamam, sadece küçük bir şey yapacağız, ve sonra gecenin geri kalanı bizimdir. | Open Subtitles | حسناً .. نقوم بهذا الشيء البسيط .. و باقي الليله لنا |
30 yıldır yapıyoruz bunu, ve bazı alışkanlıklar değişmez. | Open Subtitles | نحن نتشارك في الملابس نقوم بهذا منذ 30 سنة |
Yine de Bunu yaptığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا اصدق اننا نقوم بهذا |
İnsanlarla tanıştığımızda onların zihinsel bir özgeçmişini çıkarmak için bu küçük sorgulamayı yaparız. | TED | نحن نقوم بهذا الاستجواب السريع عندما نلتقي بالناس لنشكل سيرة ذاتية في رؤوسنا عنهم |
hadi bunu kolay yoldan halledelim. Ne dersin? | Open Subtitles | دعنا نقوم بهذا بالطريقة السهلة ماذا تقول؟ |
Bunu üç sene önce yaptığımızı hayal edebiliyor musun? Biliyorum. | Open Subtitles | أيمكنك أن تتخيلنا نقوم بهذا قبل ثلاث سنوات؟ |
Bu işi kütüphanede yapamaz mıydık? | Open Subtitles | هَلْ بإمْكانِنا أن نقوم بهذا في المكتبةِ؟ |
Bu işi yapacaksak çabuk yapmalıyız. | Open Subtitles | إذا قررنا أن نقوم بهذا يجب ان نفعلها سريعاً |
Bunu yapmak için birim boyutları kısıtlı olan cam dışında bir alternatif bulmamız gerekiyordu. | TED | ولكي نقوم بهذا .. كان يتوجب علينا ان نستخدم زجاجاً بديلاً والذي كان محدوداً جداً تبعاً للاحجام التي كنا نطمح إليها |
Açıkçası Bunu yapmak zorundayız çünkü açlık sorunuyla ilgilenmek iyi bir düşünce, ayrıca uygun maliyetli bir şey. | TED | علينا بديهيا أن نقوم بهذا فقط لأنها طريقة جيدة للتعامل مع مشكل المجاعة، لكن لأنها أيضا طريقة فعالة من حيث التكلفة. |
Ve Bunu yapmak için de önce bu soruların cevapları olduğunu kabul etmemiz gerekir. | TED | ولكي نقوم بهذا علينا اولا الاعتراف بان لتلك الاسئلة أجوبة صحيحة وخاطئة |
Bir saniye. Efendim, hava desteği gelmeden hemen önce atışı yapalım. | Open Subtitles | انتظر قليلاً سيدي يا سيدي دعنا نقوم بهذا قبل أن يدخل الجنود مباشرة |
Ve bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | يعتقد الجميع بأننا نطفئ الحرائق، و نحن نقوم بهذا. |
Bir dahaki sefere benim yöntemimle yapacağız. İncinmeni istemiyorum. | Open Subtitles | في المرة القادمة سوف نقوم بهذا على طريقتي أنا لا أريدك أن تصابي |
Hepimizden daha önemli bir nedenden ötürü yapıyoruz bunu. | Open Subtitles | جميعنا نقوم بهذا لأجل شيء أكبر بكثير من أي أحد منا. |
Bunu yaptığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أننا بالفعل نقوم بهذا الآن. |
Sylvia uslu dur! Yakında yine yaparız. | Open Subtitles | تحشمى يا سيلفيا سوف نقوم بهذا قريباً فى وقت آخر |
Bırak da bundan sonrasıyla biz ilgilenelim. Bırak Bu işi biz halledelim. | Open Subtitles | لذلك دعنا نهتم بهذا الأمر دعنا نقوم بهذا |
Hey, bir dakika, profilci olan biziz. Bu seçimi bizim yaptığımızı düşünürdüm. | Open Subtitles | انتظري لحظة ظننت اننا المحللون النفسيون نحن من نقوم بهذا الخيار |
Artık bunu yapmıyoruz. Şirketleştik artık. | Open Subtitles | نحن لم نعد نقوم بهذا العمل نحن الأن نعمل بشركة واحدة |