"نكره بعضنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • birbirimizden nefret
        
    Neden sen ve ben birbirimizden nefret etmek zorundayız? Open Subtitles لماذا يجب علينا أنا و أنت أن نكره بعضنا بعضاً ؟
    Belki de birbirimizden nefret ettiğimizi, birbirimizi öldürdüğümüzü kendi soğuk kalplerimizden beslendiğimizi görmek hoşlarına gidiyor. Open Subtitles ربما يستمتعون وهم يروننا نكره بعضنا البعض ويشاهدوننا نقتل بعضنا البعض ونأكل قلوبنا الباردة اللعينة
    Yani, sanki birbirimizden nefret ediyormuşuz gibi. Temeli yok. Open Subtitles وكأننا نكره بعضنا البعض، كراهية ليست مبنية على شيء
    Bir dakika sonraysa birbirimizden nefret eder gibi davranmaya başladık. Open Subtitles وفي اللحظة التالية، بدى الأمر وكأننا نكره بعضنا البعض
    birbirimizden nefret ediyoruz çünkü biz rakip olarak yetiştirildik. Open Subtitles نحن نكره بعضنا البعض لأننا نثأر كمتنافسين.
    Ve, " Belki birbirimizden nefret etmeyiz ikimiz de bu filmi sevdik. Open Subtitles وربما لن نكره بعضنا لاننا نحب هذا الفيلم
    Biz de bir gün birbirimizden nefret edecek miyiz? Open Subtitles ويكرهون اي شخص كانوا يعملونه معه هل نحن سوف نكره بعضنا يوم من الايام ؟
    Çünkü ne kadar birbirimizden nefret etsek de, iyi anlarımız oldu ve uzmanlığına ihtiyacım var. Open Subtitles لأنه بالرغم من أننا نكره بعضنا لقد كانت لنا لحظاتنا وبإمكاني الاستفادة من خبرتكِ
    Herkesin bizim Max yüzünden birbirimizden nefret ettiğini düşünüyor. Open Subtitles أنا أعلم بأن الجميع يظن بأننا نكره بعضنا
    birbirimizden nefret ettiğimiz için bizi eşleştirdiler. Open Subtitles إنهم يضعوننا ضد بعضنا لأنهم يعلمون أنا نكره بعضنا
    birbirimizden nefret ettiğimiz için bizi eşleştirdiler. Open Subtitles إنهم يضعوننا ضد بعضنا لأنهم يعلمون أنا نكره بعضنا
    Birbirimizi sevemeyiz veya birbirimizden nefret edemeyiz, değil mi? Open Subtitles لذا, لا نستطيع أن نحب بعضنا أو نكره بعضنا, صحيح؟
    Ama birbirimizden nefret ediyoruz bu yüzden konuşamıyorum. Open Subtitles لأنه هناك أمور قد أوّد الحديث معك بشأنها لكننا كنّا نكره بعضنا البعض بشدة، لذلك لا أستطيع
    birbirimizden nefret ettiğimizi biliyorum ama lütfen, lütfen, lütfen bu seferlik, doğru olanı yap. Open Subtitles أعلم أننا نكره بعضنا البعض، ولكن رجاءً، رجاءً، رجاءً فقط هذه المرة، افعل الشيء الصائب له
    Haklısın. birbirimizden nefret ettiğimizi sanıyorlar. Open Subtitles ‫أنت محق، إنهما يعتقدان بأننا نكره بعضنا
    Sen ve ben birbirimizden nefret edip birbirimize yalan söyleyip sonra da zarar verebiliriz. Open Subtitles أنا وأنتِ يمكننا أن نكره بعضنا البعض ونكذب علي بعضنا البعض ونجرح بعضنا البعض
    Yanlış hatırlamıyorsam karşılaştığımız ilk günden itibaren birbirimizden nefret ettik ve yıllar içinde de bu nefreti arttırdık. Open Subtitles على ما أذكر ، نحن نكره بعضنا البعض ... منذ أول يوم تقابلنا فيه ذلك الكُره الذي ترعرع معنا
    birbirimizden nefret ediyoruz Ama ben bir numarayım Open Subtitles إننا نكره بعضنا , لكني حصلت عليه
    Herhalde birbirimizden nefret ettiğimizi de duymuşsunuzdur. Open Subtitles إذا أظن أنك سمعت أننا نكره بعضنا البعض
    Sonra da birbirimizden nefret etmeye başladık. Open Subtitles {\cH031309\3cH457A17} ثم بدأنا نكره بعضنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more