Gizli servisi, mülteciler kanunu için suçlamak haksızlık. | Open Subtitles | لا يمكن ان نلوم اجهزة المخابرات علي ضعف قوانين الهجرة |
Onu ele geçiren bu kötülük için bu çocuğu suçlamak doğru mu? | Open Subtitles | أ يجب أن نلوم هذا الطفل... من أجل اليأس الذي تملَّكه... ... |
Kötü şeyler yaşadığımızda suçu önce kendimizde ararız, bunu yapmamalıyız. | Open Subtitles | نلوم أنفسنا عندما تحدث أشياء سيئة ونحن لا ينبغي. |
İşleri daha kötüye götürürüz ve sonra birbirimizi suçlarız. | Open Subtitles | لا , لا , لا نحن نحاول أن نجعل الامور أسوأ ثم نلوم بعضنا |
Diyelim gençler olarak -ataerkil kural ve düzenler- sistemi suçlamıyoruz, onları suçluyoruz. | TED | وربما، كمراهقات، من القواعد والحدود الأبوية. نحن لا نلوم الأنظمة، بل نلومهم. |
Şeytan yerine kendimizi suçlayalım. | Open Subtitles | دعونا نلوم أنفسنا بدلاً من الشيطان |
-Sahip olduğun hayattan dolayı Patrick'i mi suçluyorsun? | Open Subtitles | - هل نلوم باتريك لحياة لديك؟ - رقم |
Belki de yüzüğü mücevherciden aldığı için Bn. Watchit'i suçlamalıyız. | Open Subtitles | لربّما علينا أن نلوم السّيدة واتشيت لاختيارها الخاتم من الجواهرجي. |
Boktan davranışlarımız için diğer insanları suçlayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نلوم الاخرين لسلوكنا المعيب |
Suudi Arabsitan'da olabiliriz ama panik yapmayalım ve anneni suçlamayalım. | Open Subtitles | نحن قد نكون في السعودية ولكن هذا لا يعني ان نخاف او نلوم امكم |
Kendi hareketlerimiz için Tanrı'yı suçlamak kolaydır. Sorumluluktan kaçınmamızı sağlar. | Open Subtitles | من السهل ان نلوم الديانات على أخطائنا هكذا نخلص أنفسنا من المسؤوليه |
Meseleler için başkasını suçlamak kolaydır, ama gerçekten birbirimize destek oluyoruz. | Open Subtitles | من السهولة أن نلوم غيرنا على مشاكلنا، ولكن... في الحقيقة نحن المسؤولين عن أنفسنا. |
Evet, cahiller; fakat bu kimin suçu? | Open Subtitles | انهم كذلك. لكن السؤال: نلوم من؟ |
Evet. İki taraf da suçu paylaşsın. | Open Subtitles | علينا ان نلوم كلاهما |
Etiketler zor okunduğunda veya tırabzanlar olmadığında ya da bir kavanozu açamadığımızda sağlıklı bir şekilde yaşlanamadığımızdan dem vurarak kendimizi suçlarız. Oysa bu tür doğal halleri utanç verici yapan ve bizi kabullenmeye mahkum eden şey yaş ayrımcılığı. | TED | عندما تصعب قراءة العلامات أو عندما لا يوجد درابزين أو لا يمكننا فتح المرطبان اللّعين، فنحن نلوم أنفسنا، فشلنا في التقدم في السن بنجاح. بدلًا من أنّ التمييز هو من يجعل هذه التحولات الطبيعيّة عارًا والتمييز الذي يجعل تلك الحواجز مقبولة. |
Bunun için genelde laktik asidi veya enerjimizin bitmesini suçluyoruz fakat bu faktörler kas yorgunluğu için tek başına yeterli değil. | TED | عادة ما نلوم حمض اللاكتيك أو نفاد طاقتنا، لكن تلك الأسباب لوحدها ليست مسؤولة عن إرهاق العضلات. |
Yine de Kanada'yı suçlayalım derim. | Open Subtitles | حسنا لازلت اقول نحن مازلنا نلوم كندا |
Son zamanlarda bi sürü boktan şey için beni suçluyorsun. | Open Subtitles | هل غالبا ما نلوم هذه الأيام |
Bu vefasızlık için de teknolojiyi suçlamıyoruz. | TED | نحن لا نلوم التكنولوجيا على انعدام ذلك الشعور بالوفاء. |
Bence kendimizi suçlamalıyız. Hepimiz daha iyisini yapabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا أن نلوم أنفسنا أعتقد أنه يمكننا جميعاً أن نفعل الأفضل |
- O gece olanlar için kendimizi suçlayamayız. | Open Subtitles | لايمكن ان نلوم انفسنا لما حدث في تلك اليلة |
Bisikleti suçlamayalım, tamam mı? | Open Subtitles | دعنا لا نلوم الدراجه حسنا ؟ |
Birbirimizi suçluyorduk. | Open Subtitles | كنا نلوم أنفسنا كل منا يلوم الآخر |