Ve sen hemen karakola gelmeni istiyorum bu şeyi konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وأنت أريدك الذهاب للقسم الأن هناك أشياء نريد ان نناقشها معآ |
Özel konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يريد أن يحادثهنّ على انفراد. لدينا مسألة نناقشها. |
konuşmamız gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | يبدو أنه أمامنا عدة أشياء يجب أن نناقشها |
Çocuk tacizi ve ihmali gibi... çeşitli olasılıklar nedeniyle... bu Tartışmamız gereken bir konu. | Open Subtitles | بين الدلائل المتعددة للإعتداء على الأطفال والإهمال هناك حالة علينا أن نناقشها |
Zaten bu akşam Konuşacak çok mevzu var, başlasak iyi olur. | Open Subtitles | ولكن لدينا الكثير من الأشياء نناقشها الليلة، لذا يمكننا ان نبدأ |
Burada tam olarak kimin teslim oluşunu tartışıyoruz? | Open Subtitles | هل بيّن شروط استسلام مَن التي نناقشها هنا؟ |
Kopyalarını, bütün dansçılarıma aldım ve gösteriden sonra bütün gece bunu tartıştık. | Open Subtitles | ولقد أشتريت كل النسخ وسوف نناقشها في العرض الليله |
Bugün ne olduğunu biliyorum ama bazı şeyleri konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أن أعلم ما هو اليوم لكن هناك أشياء يجب أن نناقشها |
Evet, bir de konuşmamız gereken başka şeyler var. Bir yarış jokeyi için mühim olan şeyler. | Open Subtitles | و هناك أمور أخرى يجبُ أن نناقشها . خاصّة بالمتسابقين |
Bu çocuğun hayal gücü çok fazla, ...ama yine de konuşmamız iyi olur. | Open Subtitles | الطفل له مخيلة واسعة ولكن افضل ان نناقشها |
Hollis'in teklifini kabul ettiğimi söylemiyorum ama konuyu konuşmamız lazım. | Open Subtitles | بل هناك خيارات. أنا لا أقول أنني أوافق عليها، لكن يجب أن نناقشها. |
Sadece yarım saatin kaldı ve konuşmamız gereken şeyler var. | Open Subtitles | أمامك نصف ساعة ولدينا أشياء يجب أن نناقشها. |
Sadece yarım saatin kaldı ve konuşmamız gereken şeyler var. | Open Subtitles | أمامك نصف ساعة ولدينا أشياء يجب أن نناقشها. |
Keşke laflamak için gelmiş olsaydım ama maalesef konuşmamız gereken bir sorun var. | Open Subtitles | حسنًا، أتمنى لو كانت مكالمة إجتماعية، لكن للأسف لدينا مشكلة يجب علينا أن نناقشها. |
Benimle gel. Tartışmamız gerek. | Open Subtitles | تعال معي لدينا اشياء كثيره نناقشها سويا |
Peter, Tartışmamız gereken çok önemli bir konu var. | Open Subtitles | بيتر ، لدينا مشكلة ويجب ان نناقشها |
Tartışmamız gereken bazı kişisel meseleler vardı. | Open Subtitles | كانت لدينا أمور شخصيه لكي نناقشها |
Sorun değil çünkü artık Konuşacak bir işimiz yok. | Open Subtitles | لابأس بذلك لأنّه لمْ يعد لديّنا أيّ أعمال نناقشها. |
- Konuşacak çok şeyimiz var. - Başkan Hanım. | Open Subtitles | ـ لدينا أمور كثيرة نناقشها ـ سيدتي الرئيسة |
Gece gündüz bu konuyu tartışıyoruz. | Open Subtitles | ـ فنحن نناقشها طوال الوقت ـ هذا صحيح |
Kimin doğrusunu tartışıyoruz? | Open Subtitles | إذاً،أية حقيقة نحن نناقشها ؟ |
Bugün konşabileceğimiz bir kaç konu var ama sadece tek bir meseleyle ilgilendiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء نود أن نناقشها اليوم لكنني أعلم أن هناك شيء واحد فقط أنتم مهتمون به |
Kopyalarını, bütün dansçılarıma aldım ve gösteriden sonra bütün gece bunu tartıştık. | Open Subtitles | ولقد أشتريت كل النسخ وسوف نناقشها في العرض الليله |