niyetimiz size zarar vermek değil ancak uymanız gereken tek bir kuralımız var; | Open Subtitles | نحن لا ننوي أي أذى لكم ولكن لدينا قاعده واحده عليكم ان تطيعوها |
Korkunç bir gece geçirdiniz ve sizi uzun süre tutmaya niyetimiz yok. | Open Subtitles | هذه ليلة مريعة بالنسبة لك ولا ننوي إطالتها عليك |
Bu evraktaki mürekkebin adli tıptan analiz edilmesini talep etme niyetindeyiz gerçekten iki yıl önce mi yoksa iki gün önce mi atılmış öğrenmek için. | Open Subtitles | نحن ننوي جذب تحليل طب شرعي للحبر على الوثيقة , لتقرير ما إن كان الخط عمره عامين أو يومين |
Halkımızı tekrar bütün yaptıktan sonra, onu yok etmeyi planlıyoruz. | Open Subtitles | بمجرد أن نعيد قومنا أسوياء ثانيةً ننوي تحطيمها |
Yakalama niyetinde olduğumuz yetenekli bir insan tarafından yaratıldığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه أنشأه شخصٌ خارق شخصٌ ننوي أن نحصل عليه |
Buna artık izin vermemeye kararlıyız. | Open Subtitles | ننوي ألا يتكرر ذلك. |
Kimseyi almaya niyetimiz yoktu, ama sahte rehinemiz gelmedi. | Open Subtitles | سأخبرك لم نكن ننوي أخذ أي رهينة ولكن عندما لم تأت الرهينة الزائفة |
Cephane depolamaya niyetimiz yoktu ama ne derler bilirsin: | Open Subtitles | لم نكن ننوي لتخزين ترسانة، ولكن تعرفين ما يقولون |
Ve dediler ki, "Bizim niyetimiz daktilo üreticisi olmak değil" | TED | "و قالوا " نحن لا ننوي أن نكون صنّاع آلات كاتبة |
Avustralya'da 5 milyardolarlık bir yatırım niyetindeyiz. | Open Subtitles | ننوي استثمار آخر 5 مليارات دولار في استراليا. |
Eğer bu işi bitirmeye yardımı olacaksa biz de aynı şeyi yapma niyetindeyiz. | Open Subtitles | حسناً، نحن ننوي فعل الشيء ذاته بالتأكيد إذا كان ذلك سينهي مايحدث |
Yalnızca sayonara demek istiyoruz, ve siz küstah malların bilmenizi isteriz ki... artık gösteri Stiffmeister'ın elinde olduğuna göre eyalet şampiyonluğunu kazanmayı planlıyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نقول وداعاً وأن تعلم ذلك ننوي الفوز بلقب الولاية، بما أن فريق ستيف يديرون العرض |
Yakın zamanda bir akşam yemeği planlıyoruz. | Open Subtitles | لكننا ننوي أن يتناول ثلاثتنا العشاء معاً قريباً |
Sonuç olarak, Sayın Hâkim duruşmada yalan makinesi testini kullanmak niyetinde değiliz. | Open Subtitles | وخلاصة القول، سيادة القاضيه ونحن لا ننوي الإشارة لجهاز كشف الكذب في المحكمة |
Buna artık izin vermemeye kararlıyız. | Open Subtitles | ننوي ألا يتكرر ذلك. |
Bunun, senin için duygusal açıdan önemini göz önüne alarak bu durum için sana özel bir şey yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | على أي حال بالنظر إلى كم كان هذا الأمر مؤثراً بشكل كبير عليك نحن ننوي على فعل شيء مميز لهذه القضية |
Biz gitmeye niyetliyiz, siz bizi durdurmaya niyetliyseniz, belki işe koyulsak iyi olur. | Open Subtitles | نحن ننوي المغادرة ان كنتم تنوون ان توقفوننا ربما علينا أن نبدأ بالعمل |
Ama dürüst olmak gerekirse, zaten onu burada tutmayı hiç düşünmedik. | Open Subtitles | لكن سأكون صريحاً معك لم نكن ننوي الاحتفاظ بالقنبلة |
Hastanemizi geliştirmeye devam ederken büyük üniversitelerden biriyle birleşmeyi de düşünüyoruz. | Open Subtitles | بينما نواصل تحديث مرافقنا، ننوي في النهاية أن نتّبع إلى جامعة رئيسية |
Zaten kardeşimle her zaman saf araştırmaya yönelmeye niyetliydik. | Open Subtitles | نحن دائمًا ننوي أن نكرّس أنفسنا للعمل في البحث الخالص على أي حال |
Yetimhanemize yaptığınız bağış için size teşekkür etmek amacıyla uğramayı düşünüyorduk ama bu şanslı fırsatı size kişisel teşekkürlerimi iletmek için kullanabilir miyim? | Open Subtitles | نحن ننوي زيارتكما لنشكركما على هبتكما للميتم لكن هل لي أن أستغل هذه الفرصة السعيدة لأعبر عن شكري الخاص؟ |
Ben ve ekibim, bozmaya niyetimizin olmadığı bir yemin ettik masumları korumaya, insanlara göz kulak olmaya dair. | Open Subtitles | أنا ورجالي أقسمنا قسم قسم لا ننوي خيانته لحماية الأبرياء والحفاظ على أرواح الناس |
Siz odadayken seks yapmayı düşünmüyoruz. | Open Subtitles | نحن لا ننوي أن نمارس الجنس معكم في الغرفة |
Yolculuğumuzun burada bitmesini planlamıyorduk. | Open Subtitles | لا ننوي إنهاء رحلتنا ايضا |