Rüzgâr, Ateş... Bu, klanımızın sonu olacak. | Open Subtitles | الريح النار هذه سَتَكُونُ نهايةَ عشيرتِنا |
Birkaç içki içtin. Bu dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | لقد شربت القليل انها لَيستْ نهايةَ العالمِ. |
Eğer o kadınla buluşursan evliliğin sonu olabilir. | Open Subtitles | كيني، يَستمعُ، إذا تَهْبطُ ويَجتمعُ بهذه الإمرأةِ، هي يُمكنُ أَنْ تَكُونَ نهايةَ زواجِكِ. |
Eğer kadınlar aşık olmayı bırakırsa bu insanlığın sonu demek olur. | Open Subtitles | الحب تسلية إذا النِساءِ سيَتوقّفنَ عن الوقوع في الحبّ هذا يَعْني نهايةَ الجنس البشري |
Bu üç silahşörün sonu olabilirmiydi? | Open Subtitles | هَلْ يُمكنُ أَنْ تكُونَ هذه هي نهايةَ الفرسانِ الثلاثة؟ |
Los Angeles'ı üç buçuk aydır kavuran sıcak hava dalgasının sonu gelmiyor. | Open Subtitles | لا نهايةَ لموجةِ الحر... التي تقلي لوس أنجليس لثلاثة شهور |
Case, "Omega Chi Perisi" ne aday gösterilmemek belki de dünyanın sonu değildir. | Open Subtitles | كايس، أتَعْرفُين، أذا لم تتُرشّحَي لـ " حبيبة أوميغا كاي " لَنْ تكُونَ نهايةَ العالمِ. |
Hadi ama, dünyanın sonu değil ya. | Open Subtitles | -بالله عليك . أنها لَيستْ نهايةَ العالمِ. |
Bu hayatının sonu değil. | Open Subtitles | هذه لَيستْ نهايةَ حياتِكِ. |
Dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | هي لَيستْ نهايةَ العالمِ. |
Ama sonra, yüzlerce erkek günde 4 defa benim bebeklerimle cinsel ilişkiye girerken senin bir Kimber müsveddesini becermenin dünyanın sonu olmadığını anladım. | Open Subtitles | لكن ثمّ إعتقدتُ إذا مِئاتِ الرجالِ يُمْكِنُ أَنْ تَستعملَ دميتَي للنُزُول أربع مرات كل يوم، تَشْدُّ واحد كامبر be لَيسَ نهايةَ العالمِ. |
Dünyanın sonu olacak. | Open Subtitles | انها سَتَكُونُ نهايةَ العالمِ |