Hatta iki gece sürer, belki uzun bir hafta sonu. | Open Subtitles | في الحقيقة، بضع ليالٍ أو ربما إجازة نهاية أسبوع طويلة |
Son iki aydır her hafta sonu farklı bir şehir ve oteldeydin. | Open Subtitles | في مدن مختلفه وفي فندق مختلف كل نهاية أسبوع خلال الشهرين الماضيين |
Beni içeri davet etmezsen pek romantik bir hafta sonu olmayacak. | Open Subtitles | لن تكون علطة نهاية أسبوع رومانسية للغاية ما لم تدعوني للدخول. |
Altı ay sonra New England'da harika bir haftasonu ardından Rich en sevdikleri restoranda bir rezervasyon yaptırdı. | TED | وبعد ستة أشهر، بعد نهاية أسبوع ممتع في نيو أنجلند، حجز ريتش مائدة عشاء في مطعمها الرومانسي المفضل. |
Cool Weekends sabahları, 97.1 FM'de. | Open Subtitles | عطل نهاية أسبوع رائعة في الصباح مع 97.1 إف إم |
İki yıl boyunca her hafta sonunu... ihtiyarla geçirdim. | Open Subtitles | أنا الحفيد الحبيب الذي أمضي وقتا مع الرجل العجوز في كل نهاية أسبوع لعينة لمدة سنتين |
Peki neden onu ziyaret etmek için hafta sonları Atlantic City'ye gidiyorsun? | Open Subtitles | إذا لماذا تذهب إلى مدينة أطلنطا بين عطلة نهاية أسبوع وأخرى لزيارتها؟ |
Beni içeri davet etmezsen pek romantik bir hafta sonu olmayacak. | Open Subtitles | لن تكون علطة نهاية أسبوع رومانسية للغاية ما لم تدعوني للدخول |
Demek istediğim, belki bir hafta sonu için ama ondan fazlasını, yapamam. | Open Subtitles | أعنى ربما تكون عطلة نهاية أسبوع ولكن أكثر من هذا، لن أفعل. |
Her akşam ve her hafta sonu boşum. Senin evinde çalışırız. | Open Subtitles | سأكون غير مشغولة كل مساء وكل عطلة نهاية أسبوع.بإمكاننا العمل في بيتك إذا أردت |
Kocanın aptal hafta sonu fikri yüzünden bir gün sonra ayrılmalar falan! | Open Subtitles | تريداننا أن نغادر بعد يوم واحد فقط من مجيئك فقط لكي نقضي نهاية أسبوع مملة برفقة زوجك |
Daha çok bütün hafta sonu gibi görünüyordu. Baksana bugün ikisi de işe gelmedi. | Open Subtitles | بل قل نهاية أسبوع لا أحد منهما جاء للعمل هذا اليوم |
Babacığım her hafta sonu daha kötüye gidiyor. | Open Subtitles | أبي، الأمر يزداد سوءً هنا كل نهاية أسبوع. |
hafta sonu olduğundan, bazen çalışırlar, bazen de çalışmazlardı. | Open Subtitles | لكونها نهاية أسبوع عيد الشكر, أحياناً يعملون, وأحياناً لا يعملون. |
Bu geçirdiğimiz en güzel hafta sonu olacak anne. - Ya da olmayacak. | Open Subtitles | ستكون أفضل نهاية أسبوع نقضيها مع بعض ربما لا |
Herkes için harika bir hafta sonu.. ..olacak. | Open Subtitles | ويبدو أنها ستكون نهاية أسبوع رائعه جميعًا |
Ayda iki haftasonu, haftada bir karşılıklı belirlenecek bir akşam ve çocuğun tatilinin yarısı." | Open Subtitles | كل نهاية أسبوع, وليلة فى الاسبوع على أن تتفقوا عليها سوياً.. ونصف فترة اجازة الطفل السنوية |
Önümüzde bütün haftasonu var. Seni yeniden tanımak istiyorum. Burayı yeniden tanımak istiyorum. | Open Subtitles | هناك عطلة نهاية أسبوع كاملة للأمام دعنى أتعرف عليك مرة أخرى, ونتعرف على هذا المكان ثانية |
Cool Weekends sabahları, Weenie ve Butt'la. | Open Subtitles | عطل نهاية أسبوع رائعة مع النقانق و المؤخرة |
Ağabeyini yakından tanıyayım diye iki çift hafta sonunu beraber geçiriyoruz. Sonra da umursamadığım için beni cezalandırıyorsun. | Open Subtitles | تصحبينني في عطلة نهاية أسبوع زوجيّة لأتعرّف إلى أخيك ثم تعاقبينني لاهتمامي؟ |
Bundan sonra sadece çarşambaları ve hafta sonları görüşeceğiz demek ki. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأراكم كل أربعـاء وكل نهاية أسبوع |
Catalina'yı hatırladın mı? - Tabii. - Harika bir hafta sonuydu. | Open Subtitles | هل تذكر كالتالينا بالطبع تلك كانت نهاية أسبوع جميلة |
Haftasonunun tadını çıkar, Nina... | Open Subtitles | أتمنى لكِ نهاية أسبوع سعيدة يا (نينا)... |
İyi haftasonları. | Open Subtitles | عطلة نهاية أسبوع سعيدة، أيهـا "الجـرذ" |