Kendi ülkene sahipsin. 17 nükleer füzen bir mikrofonun var. | Open Subtitles | أنت بنفسك دوله لديك سبعة عشر سلاحًا نوويًا و مايكرفون ما الذي تحتاجه أكثر من ذلك؟ |
İyi haber. nükleer bomba yesek de savaşı kazanmışız. | Open Subtitles | هذه بشرى، برغم ضربنا نوويًا فزنا بالحرب. |
Korumalı zamanlayıcısı olan bir nükleer başlık hazırlar ve bir tekneye koyup 32 km açığa yollarsak radyasyon MUTO'ları çeker ve MUTO'lar da Godzilla'yı. | Open Subtitles | لكن إن عدلنا رأسًا نوويًا مع مُوقّت محمي ووضعناه على قارب وأرسلناه إلى مسافة 30 كيلومترًا (فإن الإشعاع سيجذب كائني الـ(موتو |
Belediye Başkanı Adams kayıp ve öldüğü düşünülürken başkan yardımcısı Remz nükleer saldırıya dair doğrulanmamış haberler ışığında herkesin sakin olmasını istedi. | Open Subtitles | "مع فقدان العمدة (آدمز) وافتراض موتها" "فإن (ريمز) نائب العمدة ينادي بالهدوء في أعقاب تقارير غير مؤكدة" "بأن هجومًا نوويًا وشيكًا على مدينتا" |