Aynı boğaza atılan bir yumruk gibi. Kahrolası Nikotin istiyorum hemen ! | Open Subtitles | وكذلك لو ضربتك فى حلقك أريد نيكوتين الآن |
Evet, çok içiyorsunuz. Ama bu Nikotin değil. | Open Subtitles | نعم تدخنين بشراهة ,ولكن هذه ليست نيكوتين |
Nikotin bandına ihtiyacım yok Penny, sigara içiyorum. | Open Subtitles | لا أحتاج ملصوق نيكوتين فأنا أدخن السجائر |
Nikotin bandına ihtiyacım yok Penny. Onun yerine sigara içiyorum. | Open Subtitles | لا أحتاج ملصوق نيكوتين فأنا أدخن السجائر |
Nikotin sakızı çiğnediğin için ağzının tadı değişti. | Open Subtitles | أنت تلوك علكة نيكوتين فهي تتلاعب بالحرارة داخل فمك |
Kanlarında, bir altın balığını öldürecek kadar Nikotin varmış | Open Subtitles | ..كان هناك نيكوتين كاف فيدمها لقتل حسنا، لقتل سمكة ذهبية |
Şey, eğer bunlar daha az Nikotin içeriyorsa, ihtiyaçlarını gidermek için daha fazla içmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | حسناً لديك نيكوتين أقل في كل سيجارة مام يجعلهم يتوقون للمزيد من أجل إرضاء إدمانهم |
Nikotin sakızları gibi ama puro tadı var. Al Casey, dene. | Open Subtitles | انها مثل علكة نيكوتين ولكن بدلاً عن السيغار |
Turunçgil kabuğu, Nikotin tıbbi ilaç kalıntıları, ve... | Open Subtitles | لكنني تمكنت من سحب بعض البقايا البيولوجية أثار , قشرة حمضية ..نيكوتين , مستحضرات صيدلية و |
Nikotin sakızımın son kutusundayım. | Open Subtitles | انا على آخر تقرير عن علكة النيكوتين نيكوتين مادة في التبغ |
Yeni çıkan pod cihazlar Nikotin tuzu içeriyor. Nikotin tuzunun tadı daha yumuşak, kullanımı çok daha kolay ve beyin Nikotin seviyesinde ani artışa neden oluyor. | TED | وتحتوي الأجهزة الحديثة ذات الحاوية الصغيرة على نيكوتين مالح، والذي له مذاقٌ رائق وطريقة استخدام أسهل بكثير ويرفع سريعًا من مستويات النيكوتين في الدماغ. |
Parmaklarındaki Nikotin lekesi mi? | Open Subtitles | أتلك آثار نيكوتين على أصابعكَ؟ |
Nikotin yoksunluğu çekiyorum. | Open Subtitles | لقد كانت ليله طويله، ولدى نقص نيكوتين. |
Ayrıca iki parmağının arasında Nikotin lekesi var. | Open Subtitles | و أيضاً بقعة نيكوتين زائلة بين إصبعيه |
Eğer bunu yapan "E.T"yse , Nikotin bağımlısıymış. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كانت "إ.ن" لديها إدمان نيكوتين |
Nikotin sakızımı çiğnediğim ve Oprah'ın gösterisine çıkmak için planlar yaptığım yer orası. | Open Subtitles | حينما أذهب لمضغ علكة نيكوتين. وأخطط لمقابلة "أوبرا". |
Vişneli gazoz, muz ve Nikotin gibi. | Open Subtitles | كأنها رائحة كولا بالكرز، نيكوتين بالموز |
Bu eyalette çocuklar için kullanımı yasal olsa da, benden seni nefes nefese bırakabilecek hatta boğazında delik bile açabilecek seviyede Nikotin geçiren bir cihaz istiyorsun. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك فبيعها قانوني للأطفال في هذه الولاية أنت تطلب جهاز توصيل نيكوتين والذي من المحتمل أن يجعلك تتنفس عبر ثقب في رقبتك |
Özellikle tek bir politika Nikotin seviyelerini minimale veya bağımlılık yaratmayan seviyelere düşürürse, sağlık endişesi taşıyan sigara içicilerin, sakız, bant ve pastil gibi FDA onaylı Nikotin ilaçlarıyla başlamak üzere, alternatiflere ve daha az zararlı olan biçimlere geçebildiği bir dünya düşünün. | TED | تخيل عالماً فيه مدخنون السجائر مهتمون بالصحة، وخاصة إذا دخلت سياسة ما حيز التنفيذ حيث تُخفض مستويات النيكوتين لمستويات أقل أو لمستويات لا تسبب الإدمان، يمكنها أن تتحول لنماذج توصيل نيكوتين بديلة أو أقل ضررًا، البدء بأدوية النيكوتين المعتمدة من إف دي أيه، كالعلكة واللاصقة وقٌرص للمص. |
"Daha az Nikotin, Daha az tütün lekesi" | Open Subtitles | نيكوتين اقل، بقع تبغ اقل |