| Prens Charles'ın, Nicole Kidman'la bazı benzerlikleri var. | TED | الأمير تشارلز يمتلك بعض أوجه التشابه مع نيكول كيدمان. |
| Nicole Kidman bile sabah uyandığında çekici değildir. | TED | حتى نيكول كيدمان لم تستيقظ فجأة ذات صباح بهذا الابهار |
| Sana Nicole Kidman filminin seçmesini ayarladım. | Open Subtitles | لقد حصلت لك على دور في فيلم ل"نيكول كيدمان". |
| Ama Nicole Kidman çıkarıldı. Cloris Leachman filme dahil oldu. | Open Subtitles | لكن (نيكول كيدمان) اعتذرت عن الدور لذلك أعطوه لـ(كلوريس ليتشمان) |
| Nicole Kidman'dan, onu beğeniyorum. | Open Subtitles | نيكول كيدمان إنها ممثله تعجبني |
| Harika Nicole Kidman taklidi yaptığımı söylediğimde, hepimiz sarhoştuk o sırada. | Open Subtitles | كنا جميعاً مخمورين عندما ذكرت أنّي أقلّد (نيكول كيدمان) بشكل جيد |
| Haziran ayında Nicole Kidman Piknik oyunumuzda arz-ı endam edecek. | Open Subtitles | حيث في يونيو الأنسة نيكول كيدمان ستؤدي "Picnic"مسرحية |
| (Akorlar) Evet, Nicole Kidman kulağa hoş geliyor. (Gülüşmeler) Asla alakalı bulamayacağım bazı kişiler benzer duyuluyor. | TED | (نغمات موسيقية) نعم، نيكول كيدمان تبدو جيدةً. (ضحك) بعض الناس، لم أستطع أبدًا إيجاد صلات بينهم، لكنهم يبدون متماثلين. |
| Bunu Nicole Kidman'a anlat. | Open Subtitles | أخبرْ ذلك إلى نيكول كيدمان |
| Nicole Kidman'ın The Hours'da taktığının aynısı. | Open Subtitles | نفس الأنف الذي أرتدته (نيكول كيدمان) في فيلم الساعات |
| George Clooney, Nicole Kidman. | Open Subtitles | -صانع السلام (جورج كلوني) و (نيكول كيدمان) |
| Biliyorsun, Nicole Kidman gibi Oscar ödüllüler.. | Open Subtitles | تعلم, فائزي بالأوسكار مثل (نيكول كيدمان) |
| Bence Nicole Kidman'la daha iyi bir şansımız olur. | Open Subtitles | أعتقد ان لدينا فرصة أفضل بـ (نيكول كيدمان) |
| Lilly aslında Nicole Kidman olacaktı. | Open Subtitles | أتعلم أنه من المفترض أن تكون (ليلى) ،(نيكول كيدمان) |
| ...ve Nicole Kidman'nın bu filmden Oscar alması gerektiği söyledin ve kapattın. Iyy. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}شاهدته حوالي ساعة مردّدة أن (نيكول كيدمان) تستحق الأوسكار، ثمّ أطفأته |
| Rupert Murdoch, Nicole Kidman. Bu fareler saymakla bitmez. | Open Subtitles | (روبرت ميردوك)، (نيكول كيدمان) إن قائمة فئران الصيانة لا نهائية. |
| Sence Nicole Kidman ve Halle Berry yanlarında yaralı hayvanlar çalıştırıyorlar mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن (نيكول كيدمان) و (هالي بيري) لديهم حيوانات صغيرة مخيفة تعمل لأجلهم؟ |
| 1999 Ocak sayısında tam sayfa iş teklif etmiştim. Kapakta Nicole Kidman vardı. Ve sen reddetmiştin. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليها صفحة بنسخة المجلّة لعام 1999، وكانت (نيكول كيدمان) على الغلاف، وأنتِ رفضتِ. |
| Tom Cruise, Nicole Kidman'la çayırlarda koşma hayali olduğunu belirtmişti. | Open Subtitles | أبدى (توم كروز) رغبته فى الجرى بين المروج مع (نيكول كيدمان). |
| Nicole Kidman dan sonra tanınmayan adam olarak. | Open Subtitles | "رجل غير معروف بجانب (نيكول كيدمان)" |