"نَتكلّمُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşuyoruz
        
    • Konuşabilir
        
    • konuşurken
        
    • konuşuyorduk
        
    • bahsediyoruz
        
    • konuşurduk
        
    • konuşacağız
        
    • Konuştuğumuz
        
    • konuşmuyoruz
        
    Her gün konuşuyoruz, en azından ayda bir görüşüyoruz. Open Subtitles أنت لا تَعِيشُ حتى في نفس البلدةِ. نَتكلّمُ كُلّ يوم، نَرى بعضهم البعض
    Muckabee ayakkabıları hakkında konuşuyoruz. Open Subtitles نحن نَتكلّمُ حول Muckabees. أوه، أحذية عظيمة.
    Biliyorum meşgulsün ama 5 dakika Konuşabilir miyiz? Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك تَعْملُ هَلّ يمكن أَنْ نَتكلّمُ ل5 دقائقِ؟
    Dışarıda Konuşabilir miyiz ? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ نَتكلّمُ خارج للحظة؟
    Ama neden konuşurken iki el oyun oynamıyoruz? Open Subtitles لكن أولاً، لماذا لا نَضْربُلنا جوز ألعابِ بينما نَتكلّمُ , هه؟
    Kendini bugün biraz kötü hisseden Alice'le konuşuyorduk. Open Subtitles نحن نَتكلّمُ مع ألِس، الذي لَهُ a حالة الكآبةِ اليوم.
    Yani Suzanne, burada biz yerel kablo istasyonundan bahsediyoruz. Open Subtitles أَعْني، سوزان، نَتكلّمُ عن محطةَ محليّةِ
    Gülümserdi, konuşurduk. Open Subtitles هو يَبتسمُ، ونحن نَتكلّمُ.
    Oyun hakkında hiçbir fikrimiz yok Adamla ne konuşacağız? Open Subtitles نَعْرفُ لا شيء على الإطلاق حول المسرحيّةِ الملعونةِ. كَيْفَ نَتكلّمُ من المحتمل مَع هذا الرجلِ؟
    İkimizin faklı 2 şeyden Konuştuğumuz ortaya çıktı. Open Subtitles أدوار خارج نحن كُنّا نَتكلّمُ حوالي شيءان مختلفان.
    Şahitlerle konuşuyoruz ama şimdiye kadar bir şey gören veya duyan çıkmadı. Open Subtitles لذا، نحن نَتكلّمُ مع الشهودِ، لكن حتى الآن، لا شيئ منشار - أَو سَمعَ a شيء. - صَدْم.
    Mr. Ramirez, senle aynı Latin aksanına sahibiz diye aynı dili konuşuyoruz anlamına gelmez. Open Subtitles السّيد Rmirez، فقط لأنك وأنا كلتا مِنْ الأصولِ اللاتينيةِ لا يَعْني بأنّنا نَتكلّمُ نفس اللغةِ.
    İngilizce konuşuyoruz. Open Subtitles نَتكلّمُ في اللغةِ الإنجليزيةِ.
    Belki de çok konuşuyoruz. Open Subtitles لَرُبَّمَا نَتكلّمُ كثيراً.
    - Biraz Konuşabilir miyiz? Open Subtitles - هَلّ بالإمكان أَنْ نَتكلّمُ معك في الدقيقة؟
    Justine biraz Konuşabilir miyiz? Open Subtitles جوستين... هَلّ بالإمكان أَنْ نَتكلّمُ معك لمدّة ثانيتين؟
    Onunla Konuşabilir miyiz? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ نَتكلّمُ معها؟
    Şu anda biz konuşurken, Open Subtitles الآن، بينما نحن نَتكلّمُ ،أفعل تمارين للخلفية
    İnternette konuşurken bir elektrik aldığımızı hissetmiştim. Open Subtitles أَحْسبُ أنا فقط حصلت على شعور في وقت سابق عندما نحن كُنّا نَتكلّمُ على الإنترنت.
    konuşuyorduk sadece! Open Subtitles نحن كُنّا فقط نَتكلّمُ.
    Eski, kokan, pis bir şeyden bahsediyoruz. Open Subtitles نحن نَتكلّمُ هنا حول الشيءِ ذلك قديمُ وكريه الرائحةُ وقذرُ. يا.
    - Yatmadan önce hep konuşurduk. Open Subtitles نَتكلّمُ دائماً قبل السريرِ.
    Hayır, ölü adamın kardeşiyle konuşacağız. Open Subtitles تتكلم مع الرجل الميت؟ لا، نَتكلّمُ إلى أَخِّ الرجل الميت.
    Konuştuğumuz sıralarda onları tutukluyor olmalılar. Open Subtitles هم يَجِبُ أَنْ يَكُونوا pickin ' فوق رجلِنا كما نَتكلّمُ.
    Sanırım artık çocuk hastanesinden konuşmuyoruz değil mi? Open Subtitles لذا نحن لَمْ نَعُدْ نَتكلّمُ حول مستشفى الأطفالَ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more