"نَنْسي" - Translation from Arabic to Turkish

    • unutalım
        
    • unutmayalım
        
    • unutmamak
        
    • unutuyoruz
        
    En iyisi eski yaraları açmadan geçmişi unutalım. Open Subtitles دعنا نَنْسي الماضي، والا إستمرّيناْ بفَتْح الجروحِ القديمةِ
    Tamam, tamam. Zoe Sharp'ı unutalım, huzur içinde yatsın. Open Subtitles بخير، موافقة، دعنا نَنْسي زوي حادّة، قَدْ تَنَامُ بسلام.
    Ama artık geçmişi unutalım. Open Subtitles لكن دعنا نَنْسي الماضي.
    Şunu unutmayalım. Will Beckford yasadışı olarak bir arabaya girdi. Open Subtitles دعنا لا نَنْسي ويلز َبيكفورد إقتحمَ سيارة بشكل غير قانوني
    Noel zamanı olduğunu unutmayalım. Open Subtitles دعنا لا نَنْسي هو عيد الميلادُ، تَعْرفُ،
    Peşinde olduklarımızı da unutmayalım. Open Subtitles ودعنا لا نَنْسي بأنّهم إنّ الواحدَ نحن بعد.
    Tabii Roz'un payını da unutmamak gerek. Open Subtitles بالطبع، نحن لا يَجِبُ أنْ نَنْسي جزء روز إجمالاً هذا.
    Bazen bu ortamda çalışırken bunu unutuyoruz, tamamıyla farklı bir galakside bulunmak, duygusal olarak fazla gelebilir. Open Subtitles نحن أحياناً نَنْسي بأنّ العَمَل في هذه البيئة , وفي مجرة أخرى بأكملها
    Evet, unutalım. Open Subtitles نعم، دعنا نَنْسي.
    Pekala, aslanı unutalım. Open Subtitles حَسَناً، دعنا نَنْسي الأسدَ.
    Bu işe.neden girdiğimi unutmayalım. Open Subtitles دعنا لا نَنْسي الذي أَخذتُ هذا الشغلِ.
    Kumu ve bonsai çamı iğnelerini unutmayalım. Open Subtitles دعنا لا نَنْسي الرملَ وإبر البونساي.
    Elbette Titan'ı unutmayalım. Open Subtitles ودعنا لا نَنْسي Titan.
    Roz'un payını da unutmamak gerekir. Open Subtitles حَسناً، الآن، نحن لا يَجِبُ أنْ نَنْسي جزء روز إجمالاً هذا.
    Belki insanları "gelin", "damat", "koca", "eş", "evli", "bekâr" diye markalarken markanın ötesine, kişinin kendisine bakmayı unutuyoruz. Open Subtitles رُبَّمَا عندما نَعتبرُ الناسَ "مخطوبه," "خطيب," "زوج," "زوجه," "متزوّج," "أعزب"... ... نَنْسي مُشَاهَدَة الماضي للماركات إلى الشخصِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more