"نُحاولُ" - Translation from Arabic to Turkish

• deneyelim
• çalışalım
• çalışıyorduk
• uğraşıyoruz
• çalıştığımız
• çalıştığımızı
• çalışırız

Dünya'da kalmayı deneyelim olur mu?
دعنا نُحاولُ البَقاء على كوكب الأرضِ هنا، هل نحن،وليام؟

İIk önce kulak tıpasını deneyelim.
حَسناً، دعنا نُحاولُ شيء سدادةَ الأذن أولاً.

Haydi filmlerdeki gibi yapmayı deneyelim, bu lavuk bir tekmede yeri boylasın.
دعنا نُحاولُ تقليد ما يفعلونه في الأفلامِ، ذلك الرجلِ يسقط من ركلةِ واحدة.

'Sahip olduğumuz tüm oksijen bu, 'yani panik yapmayın, derin nefes almamaya çalışalım, tamam mı?
الأوكسجين الذي عِنْدَنا هنا هو كُلّ ما عِنْدَنا لذا دعنا لا نَضطربَ،لكن دعونا نُحاولُ ان ناخْذ نفسِ ضحلِ،حسناً

Ona kapanma zamanı olduğunu anlatmaya çalışıyorduk ama pek anlıyor gibi görünmüyordu.
نحن نُحاولُ إخْبارها انة وقتَ الغْلقُ لَكنَّها لا تَبْدو انها تفهم.

3 yıldır uğraşıyoruz, olmuyor.
نحن نُحاولُ ان نحصل على طفل ل3 سَنَواتِ.

Bir yıldan fazla bir zamandır yerini belirlemeye çalıştığımız korsan bir NID hücresinin sığınağıydı.
انه مكان غير شرعي لمجموعات من منظمة إن آي دي نحن نُحاولُ تَحديد مكانه لأكثر من سّنة

Net olayını ve Frank'i nasıl kurtarmaya çalıştığımızı duymuşlar ve otobüs atlayışı için sposor olmak istiyorlar.
سَمعوا عن مادةِ الويبَ، وكَمْ نحن نُحاولُ إنْقاذ فرانك وهم ضامن أردت ان الذي قفزة الحافلةَ،

Tamam, tekrar deneyelim şunu, hızlı ama.
حَسَناً، دعنا نُحاولُ هذا ثانيةً، الحقيقي بسرعة.

Ama, başka birşey deneyelim, tamam mı?
لكن، دعنا نُحاولُ الشيء، موافقة؟

Tamam, bir kere daha deneyelim.
حَسَناً. دعنا نُحاولُ هذا مرة اخرىِ.

Özür konusuna odaklanmayı deneyelim.
دعنا نُحاولُ التَركيز على الإعتذارِ.

Bir kez daha deneyelim.
دعنا نُحاولُ بأنّ مرةَ أكثرَ واحدة.

Şunu deneyelim.
دعنا نُحاولُ هذا.

Tamam. Sushi deneyelim.
حَسَناً دعنا نُحاولُ ساشي

Tekrar deneyelim.
دعنا نُحاولُ ثانيةً.

Bir daha deneyelim.
دعنا نُحاولُ الذي ثانيةً.

Tekrar pazarlık masasına dönüp, caddeleri çöplerden temizlemeye çalışalım.
حَسناً، دعنا نُحاولُ ويَحْصلُ على كُلّ شخصِ عُدْ إلى منضدةَ المساومة

Sakin olmaya çalışalım.
حَسَناً، ناس، دعنا نُحاولُ الهُدُوء.

En büyük heyecanı neyin vereceğini bulmaya çalışıyorduk.
كُنّا نُحاولُ أن نعرف مالذي يعطي أكبر إثارة.

Ailesinin nerede oturduğunu.. ...bulmaya çalışıyorduk ki, kız arkadaşı tam zamanında geldi.
نحن نُحاولُ تَحديد مكان أفرادِ العائلة، لكن في هذه الأثناء، الصديقة...

Haklısınız efendim, biz de buna uğraşıyoruz ama bu gerçekten imkânsız.
الموافقة، سيد، ذلك الذي نحن نُحاولُ أَنْ نَعمَلُ، لكن بأمانة، هو مستحيلُ.

Önlemeye çalıştığımız patlamanın sebebi olabilir.
هو قَدْ يَكُون سببَ الإنفجار نحن نُحاولُ منعهم.

Ne yapmaya çalıştığımızı anlaman için aynı şeyleri hissetmen gerekiyordu.
i} أنت كان لا بُدَّ أنْ تَحسَّه للفَهْم {y: i} ما نحن نُحاولُ أَنْ نَعمَلُ.

Onlara gidecekleri bir yer bulmaya çalışırız.
أَو نحن نُحاولُ إيجاد في مكان ما لهم للذِهاب.