Olmayan bir telefon sapığını arayarak zaman harcıyoruz, mutsuz kadınların akıllarına bakmalıyız. | Open Subtitles | نحن نُضيع الوقت في البحث عن شاب ... من مخابيل الهاتف لا وجود له إلا في عقل زوجة تعيسة |
Zamanımızı boşa harcıyoruz. Geri dönelim. | Open Subtitles | إننا نُضيع وقتنا , هيا نعود |
Öyleyse zamanımızı bir bayan arayarak boşa harcamayalım. | Open Subtitles | إذاً، دعونـا لـاـ نُضيع الوقت بالبحث عن امرأة. |
Ancak daha fazla zaman harcamayalım. Zaten yeterince bekledik. | Open Subtitles | ولكن دعنا لا نُضيع المزيد من الوقت، فانتظارنا طال كفاية |
Kendimiz için olan zamanı kaybediyoruz. | TED | نحن نُضيع الوقت المُخصّص لنا. |
Bakın, zaman kaybediyoruz. | Open Subtitles | حسناً, أنظر . نحنُ نُضيع الوقت |
Vaktimizi boşa harcıyoruz. | Open Subtitles | إننا نُضيع وقتنا. |
Zamanımızı boşa harcıyoruz. Hayır, Hadi. | Open Subtitles | إننا نُضيع وقتنا |
- Haklısın, elmaları harcamayalım, pastanın üstüne koyarız. | Open Subtitles | -أنت مُحقٌ، لن نُضيع هذا التفّاح سنضعه في فطيرة |
Kalan zamanımı da harcamayalım derim ben. | Open Subtitles | لذا دعنا لا نُضيع الوقت المتبقي ليّ. |
- Haydi. Enerjimizi boşuna harcamayalım. | Open Subtitles | هنا طاقتنا نُضيع لا دعنا |
Zaman kaybediyoruz. | Open Subtitles | نحن نُضيع وقتنا |
Vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | إننا نُضيع الوقت |
Burada elimiz sikimizde durmuş vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | نحن نقف هنا نُضيع الوقت |