"نِمتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• uyudum
• yattım
• uyuya
• uyuyakalmışım
• yattm

Gerçek dantelli, ipek çarşaflarda uyudum.
نِمتُ على الشراشفِ الحريريةِ ذات النقوش الحقيقيه.

O gece verandada uyudum. Sabah da bir taksi çağırdım... ve havaalanına gittim.
نِمتُ على السقيفةِ الجانبيةِ، وفي الصباحِ اتصلت بسيارة أجرة.

Hayır, lanet garajda uyudum.
لا، نِمتُ في المرآبِ الملعونِ.

Bense Fransa Kralıyla görev adına bir kez yattım.
أنا نِمتُ مَعَ مَلِكِ فرنسا مَرةً واحدةً مِن أجل الواجب

Evli bir kadınla yattım... ve kocasının beni bulup öldürmesinden korkuyorum.
نِمتُ مَع زوجةِ شخص ما، والآن أَنا خائفُ هو قَدْ جِدْني وإقتلْني.

- Bebeğim, uyuya kalmışım.
أوه، لا، لَرُبَّمَا أنا لا بدَّ وأنْ نِمتُ. إنّ الشاحنةَ المؤثّرةَ هنا.

Afedersin, platformda uyuyakalmışım.
من فضلك. أنا نِمتُ على الرصيفِ

Ben kavga ettiginizde Leslie'yle de yattm.
نِمتُ أيضاً مَع (ليزلي)، عندما كُنْتما متخاصمين.

Hayır, bir havlu ve bir banyo paspası ile bebekler gibi uyudum.
لا. كَانَ عِنْدي a منشفة وa حصيرة حمّامِ. نِمتُ كالطفل.

Çocuğum 3 yaşında. En son ne zaman deliksiz uyudum bilmiyorum.
أنا لا أَستطيعُ التَذْكير آخر مَرّة نِمتُ خلال a ليل.

Ben biraz- Çok iyi uyudum, bir tanem.
حَسناً، أنا فقط - نِمتُ عظيماً، عسل.

Kızağın üstünde uyudum.
نِمتُ على الزلاجةِ.

Kanepede uyudum.
في الواقع ، نِمتُ على الأريكه

Harika uyudum.
لقد نِمتُ نوماً عظيماً.

Biraz parkta yattım, sonra buraya geldim.
نِمتُ على بضعة مقاعد في المتنزهِ وجِئتُ إلى هنا

Yani iki takımla da yattım ama evet, savaş bu şekilde bitti.
حَسناً ، نِمتُ بكلتا الفرق لكن، نعم،الحربذهبت بعيداً.

Evet, şikayet etmeye hakkım yok, o hafta eski sevgilim ve arkadaşıyla yattım.
نعم، وأنا عِنْدي لا حقَّ للشكوى لأن ذلك الإسبوعِ نِمتُ بسابقي

Biliyor musun Charlie, bana bok gibi muamele gösteren heriflerle yattım.
أتعلم يا (تشارلي)، لقد نِمتُ مع أشخاص كانوا يُعاملوني بطريقة سيئة.

White Sox'dakilerden birisiyle yattım sanıyordum... fakat sadece White Sox Şapkası giyen üniversiteli bir çocuk çıktı.
أنا نِمتُ بأحد الجواربِ البيضاءِ... لكن ثمّ هو فقط ظَهرَ هذا رجلِ frat يَلْبسُ a قبعة جواربِ بيضاءِ.

Annenler bağrışa bağrışa aşağı indiler ve onların üst kata çıkmasını beklerken, uyuya kalmışım.
أبويك كَانوا هُنا yapping و... نِمتُ أَنتظرَهم للصُعُود.

Ve uyuya kalmışım.
وأنا نِمتُ.

Dün akşam burada uyuyakalmışım aslında.
نِمتُ في الحقيقة هنا ليلة أمس.

Sanırım uyuyakalmışım.
أَحْزرُ بأنّني نِمتُ.

- Ben Marna'yla yattm.
-لفد نِمتُ مَع (مارنا) يا (دِك ).