bu insanların 100 tanesinden yapmak üzere 6 yıllık bir proje. | TED | ويدور حول مشروع الست سنوات لصناعة 100 من هؤلاء البشر |
Şimdi yaklaşık 7.4 milyar insana ve bu insanların dağılımının gösterildiği bir haritaya bakıyorsunuz. | TED | أنت الآن تنظر فقط إلى 7.4 مليار نسمة في هذه الخريطة التي رُسمت بالتناسب مع هؤلاء البشر |
Biliyorum, teşekkür ederim, ama ben zaten Bu insanları tanıyorum. | Open Subtitles | أعلم ذلك وأقدره ولكن ترين فأنا اعرف ماهية هؤلاء البشر |
bu insanlar, kim olduklarını bilmiyorlar ve hep masalın başlarında görünüyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء البشر لا يعرفون من أنتم و يظهرون في القصة لاحقاً |
Bu insanlarla nasıl uğraşıyorsun, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف تستطيع التعامل مع مثل هؤلاء البشر |
- Şu sıradan beni öldürüyor. | Open Subtitles | (سيمون) هؤلاء البشر سوف يقتلوني |
Sana kendimi göstermeden önce bu insanlardan ne kadar etkilendiğini incelemeliydim... | Open Subtitles | كات عليّ مراقبتك قبل الكشف عن نفسي لأقرر كم أثر عليك هؤلاء البشر |
"Ancak bu insanların kalpleri katılaşmış... gözleri kapanmış... ve kulaklakları duyamaz olmuş... giderek gözleriyle daha az görüyor... ve kulaklarıyla daha az duyuyor ve kalpleriyle daha az anlıyorlar." | Open Subtitles | إلا أن قلوب هؤلاء البشر أشد قساوة وأصابهم عمى البصيرة وآذانهم أصابها الصمم |
bu insanların adına ben özür dilerim. | Open Subtitles | لو كان هؤلاء البشر أقترفوا الأخطاء, إذآ أنني أعتذر بالنيابة عنهم. |
bu insanların uyarılması gerekiyordu. | Open Subtitles | هنالك عاصفة من الجحيم, هؤلاء البشر بحاجة إلى تحذير |
bu insanların hayatlarını tehlikeye atacağız ama ya... | Open Subtitles | أعني، سنعرض حياة كل هؤلاء البشر للخطر، ولكن ماذا لو.. |
bu insanların nasıl çalıştıklarını anlamak zor. | Open Subtitles | .عليكَ بأن تتفهم عن كيفيةِ عمل هؤلاء البشر |
- Bence gayet güzel olur. - bu insanların berbat olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | ـ يبدو الأمر مُمتعاً بالنسبة لي ـ أجل ، هؤلاء البشر |
Bu insanları üretebilmek için başka bir makine daha yarattılar. okul. | TED | و لقد صنعوا آلة أخرى لإنتاج هؤلاء البشر: المدرسة. |
Bu insanları bana beden vermeleri için topladım. | Open Subtitles | لقد أحضرت هؤلاء البشر معاً ليصنعوا لي جسداً |
Birincil görevim gerektirir Bu insanları korumak benim için. | Open Subtitles | تعليماتي الرئيسية تنص على حماية هؤلاء البشر |
Gerçek şu ki, bu insanlar bazen, bazen ve bazen bizim iyi edemediklerimizi iyileştiriyor. | TED | والحقيقة أنّ هؤلاء البشر قد يتمكنون أحيانا، أحيانا، أحيانا من علاج الأمراض التي استعصت علينا. |
bu insanlar nükleer radyasyonun son ürünleri. | Open Subtitles | هؤلاء البشر هم الشكل النهائي بالأشعاع النووي |
Bu insanlarla işbirliği yapma. | Open Subtitles | لا تتعاملي مع هؤلاء البشر |
- Şu sıradan beni öldürüyor. | Open Subtitles | (سيمون) هؤلاء البشر سوف يقتلوني |
Onu bu insanlardan uzak tut. | Open Subtitles | و إبقها بعيداً عن هؤلاء البشر |
Şu insanlar canımı sıkmaya başladı. | Open Subtitles | هؤلاء البشر سوف يبدأون بإضجارى |