Fakat o askerler için, ne bir geçit töreni, ne bir zafer vardı. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الجنود لن تنظم لهم أحتفالات عسكرية ولا مواكب نصر |
- Hayır, sayende yoktu - Eğer benim planıma sadık kalsaydın, o askerler şimdi hayatta olurdu. | Open Subtitles | لو التزمت بالخطة لربما كان هؤلاء الجنود على قيد الحياة |
Bu askerlerin buna ihiyacı var. Birilerinin hikâyelerini yayınlaması gerek. | Open Subtitles | هؤلاء الجنود يحتاجون ذلك على شخص ما أن ينشر قصصهم |
Bu askerlerin geri dönmediğini fark eder etmez başkalarını gönderirler. | Open Subtitles | حالما يدركون ان هؤلاء الجنود لن يعودوا سيرسلون غيرهم |
Battaniye getirip, Bu askerleri örtün. | Open Subtitles | ،أحضروا بعضا ً من الأغطية و قوموا بتغطية هؤلاء الجنود |
Gördükleri her şeyi havaya uçuran o askerleri yenmem gerek. | Open Subtitles | أريد هؤلاء الجنود الذين يفجرون كل ما يرونه |
Bütün bu askerlerle karşılacağını planladın mı? | Open Subtitles | اتنوي مواجهة كل هؤلاء الجنود |
o askerler Bölüm'ü kapatmak ve bu işi sonlandırmak için geldiler. | Open Subtitles | هؤلاء الجنود الذين بالخارج هنا لإيقافنا، وإنهاء الأمر. |
Dün bütün o askerler kahramandı, bugün ise ölüler. | Open Subtitles | بالأمس هؤلاء الجنود كانوا أبطالاً والآن صاروا موتى |
o askerler hala bizi arıyorlar ve her an ortaya çıkabilirler. | Open Subtitles | .هؤلاء الجنود يبحثون عنا .فإنهم يمكنهم إيجادنا في أي لحظة |
Başardılar mı bilmiyorum ama o askerler ikisinin de elini kolunu bağlar. | Open Subtitles | أنّكَ لو أرسلت هؤلاء الجنود... ستجبرهم علي إتخاذ قرار. |
o askerler burada hiç birlik olmadığını söylemişlerdi ve bana öyle geliyor ki Korra kendini iyi hissetmiyorsa iyileşmek için böylesi ruhani bir mekana gelmiş olabilir. | Open Subtitles | سوف نذهب الى شجرة البستان الاثأب قال هؤلاء الجنود انهم لا يملكون اي قوات هنا - وانا اتوقع انه اذا لم تكن كورا تشعر بشكل جيد |
Bu askerlerin çoğu sabaha ölmüş olurlar. Veya eğer inatçılarsa en geç akşam çökmeden. | Open Subtitles | أغلب هؤلاء الجنود سيموتون في الصباح، وإن كانوا أقوياء فبحلول المساء |
Bu askerlerin çoğu sabaha ölmüş olurlar. Veya eğer inatçılarsa en geç akşam çökmeden. | Open Subtitles | أغلب هؤلاء الجنود سيموتون في الصباح، وإن كانوا أقوياء فبحلول المساء |
Yine de, Bu askerlerin yüksek potansiyeli var. | Open Subtitles | إلا إن هؤلاء الجنود يمتلكون امكانيات عظيمة |
Bu askerlerin kimi deli, kimi çocuk. | Open Subtitles | هؤلاء الجنود الصبي، الذين لم حتى وصلت سن البلوغ... مجنون! |
Bu askerleri yenmek için umudumuz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أمل في التغلب على هؤلاء الجنود |
Benim teşekkür ediyor olmam gerek. Bu askerleri sabahleyin tuzağa düşürmek için bekliyorduk. | Open Subtitles | علي أن أشكركم أنتم ...كنا ننتظر أن نقتل هؤلاء الجنود منذ الصباح |
o askerleri istiyorum general. Bu yeterince açık mı? | Open Subtitles | أريد هؤلاء الجنود أيها الجنرال أهذا أسلوب صريح بما يكفي؟ |
Bütün bu askerlerle karşılacağını planladın mı? | Open Subtitles | اتنوي مواجهة كل هؤلاء الجنود |
Eğer bu askerlere en yüksek dozda promisin verirsek, ne kadar sürede yetenekleri gelişir? | Open Subtitles | لو أعطينا هؤلاء الجنود أكثر جرعة ممكنة من البروميسين كم سيحتاجون حتى يطوروا قدراتهم ؟ |
Yemin ederek bu askerlerden biri oluyorsun. | Open Subtitles | حكم مخفف في المقابل لمن يصبح ضمن هؤلاء الجنود |
bu askerler ve onların aileleri, Japonya'dan Mançurya'ya kadar gözlerini kırpmadan, hep peşinizden geldiler. | Open Subtitles | هؤلاء الجنود وعائلاتهم قاموا بالسفر من اليابان الى منشوريا |