| Ve annenin alışverişe gidip telefonunu evde unuttuğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أتمني أن أقول أن أمك ذهبت للتسوق و نسيت هاتفها في المنزل |
| Tekrar ediyorum, bir sevgili zinciri var, asla telefonunu evde bırakmaz. | Open Subtitles | "مرة أخرى، "سلسلة من العشاق لا يمكن أن تترك هاتفها في المنزل. |
| - Cep telefonunu evde bırakmış yani ona ulaşamıyorlar. | Open Subtitles | لقد تركت هاتفها في المنزل -حتى لا يتمكنوا من الوصول إليها |
| Kızını telefonla aramayı denedin mi? Cep telefonunu evde bırakmış. | Open Subtitles | لقد تركت هاتفها في المنزل |