| İsimsiz bir ihbar gelmiş. Polis geldiğinde de, kiler kapısı açıkmış. | Open Subtitles | رسالة هاتفية من مجهول عندما وصلت الشرطة، كان باب القبو مكسور |
| Sunset'te, ofisimdeydim ve başka bir yazarın menajerinden bir telefon geldi. | TED | كنت في مكتبي، عند الغروب وحصلت على مكالمة هاتفية من وكيل كاتب آخر |
| Telefonunuzdan bir arama yapılmış bazı teröristler hakkında. | Open Subtitles | لقد أجريت مكالمة هاتفية من تليفونك متعلقة بجماعة إرهابية |
| Müdüriyette odana telefon edildiğine ya da ziyaretçin olduğuna dair bir kayıt yok. | Open Subtitles | المدير ليس لديه أي تسجيلات لمكالمات هاتفية من هذه الغرفة. بلا زوار. |
| O konuda endişelenmiyorum. bir kaç dakika içinde direktörünüz sizi arayacaktır. | Open Subtitles | لا تقلق من هذا ستتلقى مكالمة هاتفية من رئيسك المباشر في أي لحظة |
| Son ve en önemlisi, Mohammed Atta'nın babası, 12 Eylül'de, oğluyla bir telefon görüşmesi yaptığını öne sürdü. | Open Subtitles | وأخيرا وليس آخرا، محمد عطا إدعى والده تلقى مكالمة هاتفية من إبنه فى 12 سبتمبر |
| Hiç, tanımadığın bir bayandan telefon geldi mi? | Open Subtitles | هل سبق لك أن حصلت على مكالمة هاتفية من مجهول من امرأة؟ |
| Cuma gecesi, bu konuyu konuşmak için buraya gelirsin ve hemen hemen aynı zamanda adam mutsuz karılarından bir telefon alır. | Open Subtitles | لذا ليلة الجمعة قدمت إلى هنا للنقاش معه بخصوص هذا و بنفس الوقت ترده مكالمات هاتفية من زوجاته البائسات |
| Sanırım FBI'a isimsiz bir ihbar geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنّ المباحث الفيدراليّة تلقّت مكالمة هاتفية من مجهول |
| bir aydır müdireden telefon gelmedi. | Open Subtitles | لقد مر شهر بدون مكالمات هاتفية من الناظر |
| Neden? Çünkü bizim için bir arama yapacaksın. | Open Subtitles | ـ لأنك ستجري مُكالمة هاتفية من أجلنا كي تقربنا منه |
| Üzgünüm az önce şehir inşa departmanından bir telefon aldım bir müteahhitten haber almışlar. | Open Subtitles | أنا آسف لكني تلقيت للتو مكالمة هاتفية من قسم البناء في البلدية والذي تلقي كلمة من متعهد بناء |
| Biraz önce yargıcın ofisinden bir telefon aldım. | Open Subtitles | وردتني للتو مكالمة هاتفية من مكتب المفوض |
| Kimliği belirsiz bir tüyoya göre polis, Reddington'un yakın ilişkisi olan birini yakalamış ve o adam, suçun güvenilmez odacısını yakalatabilir. | Open Subtitles | رياموند ريدينغتون بناء على مكالمة هاتفية من مجهول، ألقت الشرطة القبض على رجل يقول هو متعاون مقرب لريدينغتون |
| Yerel haberlerde haşlanmaya bir isimsiz telefon ihbarı kadar uzaksın. | Open Subtitles | حقيقة قد تنتشر من مكالمة هاتفية من مجهول لتصبح في وكالات الأخبار |
| Randevunun 20. dakikasında bir arkadaşları telefon ediyor ve randevu iyi gitmiyorsa acil bir durum varmış gibi yapıp kaçıyorlar. | Open Subtitles | بعد عشرون دقيقة من المقابلة يستلمن مكالمة هاتفية من أحد الأصدقاء ولو كان الموعد غير سار، يصتنعن أن الأمر طارئ ويغادرن |
| - İsimsiz bir telefon görüşmesi yapamaz mıyız? | Open Subtitles | ما، لا يمكننا إجراء مكالمة هاتفية من مجهول؟ |
| Elimde sana gönderilmiş, benim başkaları için LSAT sınavlarına girdiğimi söyleyen anonim bir ihbar ve Columbia dekanına ait bundan on dakika sonra orayı aradığına dair telefon kayıtları bulunuyor. | Open Subtitles | لدي نسخة من ملاحظة مجهولة ارسلت اليك تقول اننا امتحنت اختبار القبول لاشخاص و تسجيل لمكالمة هاتفية من مكتبك |
| Elimde sana gönderilmiş, benim başkaları için LSAT sınavlarına girdiğimi söyleyen anonim bir ihbar ve Columbia dekanına ait bundan on dakika sonra orayı aradığına dair telefon kayıtları bulunuyor. | Open Subtitles | لدي نسخة من ملاحظة مجهولة ارسلت اليك تقول اننا امتحنت اختبار القبول لاشخاص و تسجيل لمكالمة هاتفية من مكتبك |
| Ofisinizde size bir telefon var, sayın Başkan. | Open Subtitles | مكالمة هاتفية من أجلك سيدي الرئيس، في مكتبك |