Beni dinle, dua et Bu kızları öldürmekten suçlu bulunayım çünkü suçluysam adamların bir canavarı yere serecekler ama değilsem, o zaman canavar taraf değiştirecek. | Open Subtitles | أنتظر إدعو بأن أكون مذنبًا في مقتل هاتين الفتاتين لأن في تلك الحالة رجالك سيكونوا علي حق |
İyi bir baba Bu kızları olabildiğince uzaklaştırır. | Open Subtitles | الأب الصالح سيبعد هاتين الفتاتين قدر المستطاع |
İçimdeki Bu kızları çıkarınca kayıp zamanı telafi edeceğim. | Open Subtitles | حالما يخرجن هاتين الفتاتين سأعوض عن الوقت الضائع |
Şu adi kızlara derslerini vermeni gerçekten takdir ettim. | Open Subtitles | أقدّر لك حقاً تلقين هاتين الفتاتين اللئيمتين درساً |
İtiraf etmeye hazır mısın? Her iki kız da aynı kişi tarafından öldürmüş ve mumyalanmış gibi mi gözüküyor? | Open Subtitles | هل أنتم على إستعداد للإعترف بأنّ كلاًّ من هاتين الفتاتين قتلت وحنّطت من قبل نفس الشخص؟ |
O kızlar muhtemelen profesyoneldi. Güvenliği çağırsam bizi tutuklarlar. | Open Subtitles | هاتين الفتاتين محترفتين على الأرجح سوف توقفنا الشرطة |
Bu kızların herbiri onun sıska kıçına tekmeyi... | Open Subtitles | كلاً من هاتين الفتاتين يمكنها ركل مؤخرته الهزيلة بمفردها |
Bu iki kızın tek ortak noktası, fiziksel benzerlikleri gibi görünüyor. | Open Subtitles | الشئ الوحيد المتشابه فى هاتين الفتاتين يبدو أنه المظهر |
Aman Tanrım! Bu kızları tanıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي ، أنا أعرف هاتين الفتاتين |
Bu kızları tanıyor musun? | Open Subtitles | ماذا تعلم بشأن هاتين الفتاتين ؟ |
Bu kızları mı arıyorsun? | Open Subtitles | هل تبحث عن هاتين الفتاتين ؟ |
Hayır Bu kızları hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتذكر هاتين الفتاتين |
Earl, Bu kızları uyuşturucudan uzak bir ortamda yetiştirmek için ne kadar çaba sarf ettiğimin farkında mısın acaba? | Open Subtitles | (إيرل), أتعلم كم اجتهدت... لتربية هاتين الفتاتين في بيئة خالية مِن المخدرات؟ |
- Merhaba. Bir ay önce olsaydı bu kızlara... - ...hemen bu gece ayar verirdim. | Open Subtitles | قبل شهر كنت لأدبر خروجنا مع هاتين الفتاتين الليلة |
O kızlara iyilik ettin sen. Herkes iyilik ettin. | Open Subtitles | لقد فعلتِ الصواب مع هاتين الفتاتين وفعلتِ الصواب مع الجميع |
Ted, düşündüm de bu iki kız arasında seçim yapmak için çok erken. | Open Subtitles | هل تعلم يا تيد، لقد كنت افكر انه من المبكر جدا ان تحصر الأمر بين هاتين الفتاتين |
Bu iki kız karşılığında özgürlüğünü istiyorum. | Open Subtitles | تودين حريتكما لقاء هاتين الفتاتين. |
O kızlar burada olmamalılar! | Open Subtitles | إن هاتين الفتاتين لا ينبغي عليهما أن تتواجدا هنا! |
O kızlar nereliydi? Buranın yerlisi değiller. | Open Subtitles | -من أين كانتا هاتين الفتاتين, ليستا من هنا, صحيح؟ |
Bu kızların yaşları toplamı bile senin eski karın kadar etmiyor. | Open Subtitles | حتى سوياً، هاتين الفتاتين ليسا بعمر زوجتك |
Bu kızların herhangi bir hedef olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنّ بأنّ هاتين الفتاتين أهدافاً عشوائية |
Bu aptal için iki kızın kavga ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن هاتين الفتاتين تتقاتلان من أجل هذا |
Bu iki kızı bilgisayar programına yüklemek... kararını vermene nasıl yardım edecek bilmem. | Open Subtitles | ألا ترى ان وضع هاتين الفتاتين في حسابات المخاطرة ستساعدك في اتخاذ قرارك |
Çünkü kızlardan hoşlanıyoruz, özellikle, buluştuğumuz bu süper seksi iki kıza bayılıyoruz. | Open Subtitles | لأننا نحبّ الفتيات وتحديدًا هاتين الفتاتين الجذّابتين اللتين نقابلهما الآن. |
Bak sadece rahatlamanız ve bu kızlarla normal bir insanla konuşuyor gibi konuşmanız lazım. | Open Subtitles | يجب فقط أن تسترخيا وتتحدثا الى هاتين الفتاتين كأشخاص عادية |