"هاجروا" - Translation from Arabic to Turkish

    • göç
        
    Bu, bana Medine'ye göç eden ilk Müslümanların acı ve ıstıraplarını hatırlattı. Open Subtitles وذلك يذكرنى بالحزن والألم الذى قاساه المسلمون الأوائل عندما هاجروا إلى المدينة
    Belçika'ya göç ettiler ve ben orada doğdum, büyüdüm ve eğitim gördüm. TED هاجروا إلى بلجيكا، وُلدت ونشأت وتعلمت هناك.
    Annen bile becerememişti. Diğer gorillerin hepsi güneydeki güvenli bölgeye göç etti. Open Subtitles الغوريلات الأخرى، هاجروا جنوباً لأراضي أكثر آماناً.
    Tıpkı Peygamber ve onunla birlikte Mekke'den Medine'ye göç eden yoldaşları gibi. Open Subtitles كالرسول وأصحابه الذين هاجروا معه من مكة الى المدينة
    İnsanlar ülkenin her tarafına göç ediyorlar, ama ilginç olan şu ki, bir çoğu bir şekilde yollarını Dearborn'a düşürmeye çalışıyorlar. Open Subtitles الناس هاجروا إلى أماكن مختلفة فى هذا البلد ولكن المثير أن الكثير منهم كان يحاول أن يجد طريقه إلى ديربورن
    Rus mafyası da Sovyetler Birliği'nden göç etmişti. Open Subtitles الاشقياء الروس هاجروا هم ايضاً من الاتحاد السوفييتي
    Ailem buraya yasal yollarla göç ettiği için yasal olmayan yollarla göç edenlere karşı cana yakın olacağımı mı düşündün? Open Subtitles بسبب ان ابوي هاجروا قانونياً إعتقدتِ بأنّني سَأكُونُ أكثرَ تعاطفاً لشخص هاجر هنا بطريقة غير شرعية ؟
    Eskimoların Alaska'ya tarih öncesi bir köprüden geçerek göç ettiklerini biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم بأن "الأسكيمو" هاجروا إلى "ألاسكا" قبل التاريخ عبر جسر أرضي؟
    Amerikan Rüyasını yaşama düşüncesiyle Tayvan'dan buraya göç etmişler biliyor musunuz? Open Subtitles نعم، هاجروا من تايوان ليعيشوا الحلم الأمريكي كما تعلمان
    Rus gangsterleri de Sovyetler Birliği'nden göç etmişlerdi. Open Subtitles الأشقياء الروس هاجروا هم أيضاً "من "الأتحاد السوفيتى
    1800'lerin sonlarında buraya göç etmişler. Open Subtitles هاجروا لهنا بنهاية القرن التاسع عشر.
    Bu konuda çok bilgili değilimdir ama 1800'lü yıllarda buraya göç etmiş Kelt Druidleri var. Open Subtitles لستُ مُلماً بالقصة كاملةً و لكنّي أعلم أن،كان هناك... عن سكان بريطانيا القدامىَ... و الذين هاجروا إلى هنا عام 1800.
    Yaşlı kadın öldükten hemen sonra Avustralya'ya göç ettiler. Open Subtitles - اه؟ هاجروا الى استراليا بعد وفاة السيدة العجوز مباشرة.
    Ming ve Jun Lee kızları Jane'le 1979 şubatında buraya göç etmiş. Open Subtitles "مينغ" و "جن لي" هاجروا إلى هنا في فبراير عام 1979 مع ابنتهم "جين".
    Kızları, hiçbirimizin şu an kıymetini bilmediği bir şeyi yapabilsin diye Ohio'ya göç ettiler. Ancak onun büyüyeceği o dönemde bu, yasa dışıydı ve dönemin Afrikan Amerikan protokolüne aykırıydı. Bu yüzden Güney, onları kalmaları için zorladı. TED هاجروا إلى أوهايو، إلى حيث ستتمكن ابنتهم من القيام بأمر نعده جميعنا من المُسلمات لدينا، ولكنه كان ضد القانون وضد البروتوكول للأمريكيين الأفارقة في ذلك الوقت الذي كان من الممكن لها أن تنشأ في الجنوب، لو كانوا قد بقوا هناك.
    Oraya samimiyet, rahatlık, güvenlik, emniyet için göç ediyorlar -- tamamen beyazlıkla bağdaştırdıkları sebepler. TED بالأحرى، هاجروا إلى هناك من أجل تكوين الصداقات والتمتع بالراحة والأمن والأمان-- أسباب مرتبطة ضمنيا بالعرق الأبيض بحد ذاته.
    Simon Wiesenthal Merkezi, o dönemde göç etmiş olan Rudy Kurlander isminde dört kişiye ulaştı. Open Subtitles مركز "سيمون فيزنتال" وجد أربعة بأسم (رودي كولاندر) هاجروا في تلك الفترة.
    Aslında, birçok gezegenden insanlar Wraithlerden kaçmak için sığınak ararken buraya göç etmeyi tercih etti. Open Subtitles هاجروا إلى هنا هربًا من خطر الـ((رايث))
    Evet. "Batı Avrasya ve Sibirya'dan göç etmiş, 15..." Open Subtitles نعم. "هاجروا من غرب (يوراسيا) و(سيبيريا)، 15..."
    Birçoğu bize evlerini nasıl satın aldıklarının hikayeleriyle geldiler ataları kırsal güneyden endüstriyel kuzeye göçen 1,6 milyon kişi arasındaydı tıpkı Jacob Lawrance'ın "Büyük göç" tablosundaki gibi. TED أخبرنا كثير منهم قصصاً حول... ...كيفية إقامتهم في منازلهم... ...عبر أسلافهم وأسلاف أسلافهم،... ...الذين كانوا ضمن 1.6 مليون شخص هاجروا... ...الجنوب الريفي إلى الشمال الصناعي،... ...مثلما هو مبيّن في هذه اللوحة لجاكوب لورانس،... ...«الهجرة العظيمة».

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more