Çocuk şifacı olduğu için ona saldırdın. | Open Subtitles | لقد فعل ذلك بسبب الولد الذى تم علاجه بعد ان هاجمته . |
Ona saldırdın. Nokta. Şartlı tahliyedesin. | Open Subtitles | . أنت هاجمته . أنت تحت فترة التجربة |
Erkek arkadaşım yardıma geldi... ve ona saldırdım. | Open Subtitles | وجاء صديقى يساعدنى ولكننى هاجمته |
Adın, saldırdığın binadaki anma duvarında yazılı. | Open Subtitles | اسمك على الجدار التذكاريّ للمبنى ذاته الذي هاجمته |
Diğerlerini uyarabileceği korkusuyla gece karanlığının çöktüğü odaya girdiği anda üstüne atladım. | Open Subtitles | خشية أن يطلق إنذاراً بالخطر هاجمته بعنف لحظة دخوله الغرفة المغطاة بظلمة الليل |
Ama şimdi bir ateşkes önerdiği için, eğer ona saldırırsam kötü bir tiran gibi gözükeceğim. | Open Subtitles | لكن بم أنه طلب هدنة الآن سأبدو أسوأ طاغية في العالم إن هاجمته |
Sonra da o yapmaya çalışınca, Tasha ona saldırmış. | Open Subtitles | وعندما حاول إخراجك هاجمته تاشا |
Benny Charles, Tanya Barrett tarafında vurulduğuna ısrar ediyor. | Open Subtitles | (بيني تشارليز) يصر على أن (تانيا باريت) هاجمته |
evet, ben ona saldırdıktan sonra... levye ile ... | Open Subtitles | بعد أن هاجمته بقضيب |
Kızı kurtarmaya çalıştığı için ona saldırdın. | Open Subtitles | وحاول إنقاذها لكنك هاجمته |
Yani ne, ona bıçak ya da maket bıçağıyla mı saldırdın? | Open Subtitles | هل هاجمته بسكين مطبخ أو منجل؟ |
Ona saldırdın, değil mi? | Open Subtitles | قد هاجمته أليس كذلك ؟ |
Kes sesini! Ona saldırdın. | Open Subtitles | إخرس لقد هاجمته |
Bu yüzden, adama şiddetle saldırdım. | Open Subtitles | لذا هاجمته بأساليب قتالية دقيقة |
Hayatıma çok kötü biri girdi ben de ona uykusunda saldırdım. | Open Subtitles | شخص سيئ في حياتي، هاجمته وهو نائم. |
Ben saldırdım. Doğrusu bu. | Open Subtitles | أنا هاجمته وليس العكس |
Am bir adam ban güvendi, senin saldırdığın yaşlı adam. | Open Subtitles | لكن رجل واحد دعمني... الرجل العجوز الذي هاجمته أنت |
saldırdığın adamın adı Trevor Resayas. | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمته يدعى تريفور ريساياس |
Stuart, geçen gece saldırdığın adam polis memuruydu. | Open Subtitles | (ستورت)، الرجل الذى هاجمته الليلة الماضية ضابط شرطة |
Üstüne atladım, o öldü, ben yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد هاجمته .. وهو الآن ميت وأنا حي |
Daha önce yaptığı bir hareketle engelleyemeyeceği bir açıdan saldırırsam eğer yeni bir hareketi açığa vurmak zorunda kalır. | Open Subtitles | "إن هاجمته من زاوية لم يطلق منها هجومًا مسبقًا" "فسيضطر لإطلاق هجوم جديد" |
Ya geri gelip ona saldırırsam? Sana, Rick'e veya Carl'a saldırırsam? | Open Subtitles | لو عدت من الموت، ماذا لو هاجمته أو هاجمتك أو (ريك) ... |
- Kan mı saldırmış? | Open Subtitles | . الدماء هاجمته ؟ |
Ama Benny Charles, Tanya Barrett tarafından vurulduğuna ısrar ediyor. | Open Subtitles | ولكن (بيني تشارليز) يصر أن (تانيا) من هاجمته. |
Ona saldırdıktan sonra onu laboratuvarına kilitledim. | Open Subtitles | -حبسته في مختبره بعدما هاجمته . |