| Rapora geçecek olan şey, Gus, onu tutuklarken bana saldırdı. | Open Subtitles | حسنا , نسخة المسؤول , ان جيس هاجمني اثناء الاعتقال |
| Rapora geçecek olan şey, Gus, onu tutuklarken bana saldırdı. | Open Subtitles | حسنا , نسخة المسؤول , ان جيس هاجمني اثناء الاعتقال |
| Çıktığımda biri bana saldırdı. Bana ve aileme zarar vereceklerini söyledi. | Open Subtitles | أحدهم هاجمني عندما خرجت من السجن قال أن أناس سيآذونني وعائلتي |
| Bir keresinde annem bana saldıran horozun boynunu kırıp akşam yemeği yapmıştı. | Open Subtitles | مرة واحدة هاجمني الديك و أمي عصرت عنقه وكان لدينا على العشاء |
| O şeytani midilli de oradaydı toynağında dev bir çatalla üzerime saldırdı! | Open Subtitles | و كان هناك الحصان القصير و هاجمني بشوكه ضخممه كانت في حافره |
| Ne olduğuna bakmak için yukarı çıktım ve bana saldırdı. Nefsi müdafaaydı. | Open Subtitles | وذهبت لرؤية ما يحدث, وهو هاجمني, لقد كان دفاعاً عن النفس. |
| İçinden bir şey çıktı. Sürüngen, iğrenç bir şey bana saldırdı. | Open Subtitles | لقد أخرج هذا الشئ المخيف المقزز وقد هاجمني |
| Derken bana da saldırdı. | Open Subtitles | الشئ التالي الذي أعرفه، أنه هاجمني بمضرب |
| Kadınlarla çocukları öldürmemi emretti. Reddedince de bana saldırdı. | Open Subtitles | أمرني بذبح النساء والأطفال و عندما رفضت، هاجمني |
| Baştan beri yalan söylüyor. Bu adadan kurtulmamızı istemiyor. Bu yüzden bana saldırdı. | Open Subtitles | يكذب منذ البداية، لا يريد إخراجنا من الجزيرة، لهذا هاجمني |
| Şili'deki kalıntıyı bulduktan sonra bana bir adam saldırdı. | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمنيَ سابقا,هاجمني بعد ما عثرت علي اليدوية التي وَجدتهاُ في تشيلي |
| Bu domuz saldırdı. | Open Subtitles | هذا الخنزير هاجمني دون سبب. إنه يتحرش بي. |
| Eğer burası Avatar'ın tapınağı ise, bilgeler neden bana saldırdı? | Open Subtitles | إذا كان هذا معبد الآفاتار فلماذا هاجمني الحكماء؟ |
| Eski kocam dün gece bana saldırdı. Erkek arkadaşım zabıt tutturmuştu. | Open Subtitles | زوجي السابق، هاجمني البارحة قدّم صديقي تقريراً للشرطة |
| Bana saldıran adam. Hmm. Peki fotoğraftaki küçük kız kim? | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمني أذاً من الفتاة الصغيرة التي في الصورة؟ |
| Bana saldıran adamın kılık değiştirdiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا مقتنع الآن أن الرجل الذي هاجمني كان متنكّراً. |
| Sen, benzinlikte Üstüme atlayan serseri. | Open Subtitles | أنت وذلك الأخرق الذي هاجمني في محطة الوقود |
| Hepiniz gördünüz, üzerimize bıçakla geldi tamam mı? | Open Subtitles | أنتما شاهدان على ما حدث، هاجمني بسكين ، أليس كذلك؟ |
| Adam bana saldırdığında işten eve dönüyordum. | Open Subtitles | كنت قادمة للمنزل من العمل حيث هاجمني الرجل |
| Burası o deniz canavarının bana saldırdığı yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان بالضبط حيث أن وحش البحر هاجمني |
| Eğer, bana saldırırsa Onu kafası koparırım. | Open Subtitles | أبعد الكلب ، فإذا هاجمني سأطلق النار على رأسه |
| Ayrıca bu adamın geçen sene bana saldırdığını herkesin bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أيضاً أريد أن يعلم جميع الطلاب أن هذا الرجل هاجمني العام الماضي |
| - Evet. Dün gece bir çift tarafından Saldırıya uğradım. Neredeyse bıçaklanıyordum. | Open Subtitles | نعم في الحقيقة هاجمني اثنين منهم الليلة الماضية وكدت ان اتعرض للطعن |
| Herkes, Emily'i öldüren kişiyle bana saldıranın, aynı kişi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون هو نفسه الذي هاجمني |
| Dokuz yaşındayken, bir karga okuluma giderken bana saldırmıştı. | Open Subtitles | وأنا في التاسعة هاجمني غراب في طريقي إلى المدرسة |
| Kadının biri beni acayip çirkin bulduğu için surdan aşağıya attı, sonra da, kuduz bir köpeğin saldırısına uğradım. | Open Subtitles | دفعتني امرأةٌ من فوق السور لأنها وجدتني قبيحاً بشكلٍ بشع ثم هاجمني كلبٌ مسعور, هل رضيت الآن؟ |
| Kilitleme ve tutma gibi şeyler var.. Peki, Saldır bana.. | Open Subtitles | و انها مثل الاقفال و الثقوب و امور مثل , حسنا هاجمني |