"هادئًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sakin
        
    • sessiz
        
    • sakindi
        
    • Rahat
        
    • sessizdi
        
    • sessizce
        
    • rahatlıkla edebilesiniz
        
    Her tür hata ölümle sonuçlanabilecekken Sakin kalmak ve en iyisini yapmak ciddi bir zihniyet gerektiriyor. TED لكن البقاء هادئًا وتأدية أفضل ما لديك عندما تعرف أن أي خطأ قد يعني الموت يتطلب عقلية معينة.
    Pozisyonunuzu alın. Soğukkanlı ol. Sakin ol. Open Subtitles هيا نبدآ خذ موقعك , كن هادئًا, كن باردًا
    Sakin olmak mı? - Tamam. Open Subtitles كيف أهدأ وأنتِ ترمين ما يبقيني هادئًا في النهر؟
    Kesinlikle sessiz bir yer bulmalıyım ki herşey kendi kendine olsun. Open Subtitles كان من الحتمي أن أجد مكانًا هادئًا وسيأتي كل شيء بنفسه
    Bunun anlamı; ilk öpücüğünüzden sonra metro ile giderken nasıl hissettiğinizi veya kar yağarken ne kadar sessiz olduğunu bilemeyeceklerdi. TED وهذا يعني أنهم لن يعرفوا كيف بدت رحلتك عبر المترو بعد قبلتك الأولي، أو إلى أي مدي يصبح الجو هادئًا بعد تساقط الثلوج.
    Adam onu özenle kucaklayıp, Sakin olmasını söyledi. Open Subtitles وقام الرجل بهز رأسه وأخبره أن يبقى هادئًا.
    Bunu başarmanın tek yolu Sakin kalmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لتجاوز هذا بالنسبة لك أن تظل هادئًا.
    Seni bunun için ve de Sakin olup endişe etmemen için etki altına aldım da ondan. Open Subtitles هذا لأنّي أذهنتك لتخبرني، ولكيّ تظلّ هادئًا ولا تقلق.
    Sakin olmazsan seni kurtarma çabalarımız tehlikeye girer. Open Subtitles محاولتنا لإنقاذك ستكون في خطر إن لم تبقْ هادئًا
    Sakin ve güzel bir ortam yaratmalısın. Vay be! Şu haline bak, yetişkin biri gibi görünüyorsun. Open Subtitles يفترض أن يكون يومًا هادئًا وجميلا. انظر لنفسك، كبيرًا هكذا.
    Görevim Sakin olup kontrolü elimde tutmakken resmen dağılıyorum. Open Subtitles أعني، من واجبي أن أكون هادئًا وتحت السيطرة وأنا منهار الآن.
    Burada evin önünden polis arabaları geçmişti ama o zamandan beri gayet Sakin. Open Subtitles رأيت سيارات شرطه تمر بالقرب من المنزل سابقًا لكن كان الوضع هادئًا منذ ذلك
    O hassas bir çocuk. Ve şu an tam anlamıyla Sakin değilsin. Open Subtitles إنّها طفلة حساسة، وإنّك لست هادئًا الآن.
    Ayrıca ona her ne yapacaklarsa sessiz bir yere ihtiyaçları var. Open Subtitles إلى جانب أنّهم يحتاجون مكانًا هادئًا لعمل أيًا ما ينوون فعله به
    Eğer yeterince sessiz olursa, oyalanan bir ayıyı yakalayacak. Open Subtitles إن كان هادئًا بما يكفي فسيمكنه أن يأكل ديسمًا ضائعًا
    Şimdilik, sessiz kalmanı ve pis önlüğün ve alt bezinle bebek gibi uyumanı istiyorum. Open Subtitles للآن أريدك فقط أن تكون هادئًا نائمًا كالملاك وسط حفاضاتك ومرايلك القذرة
    - sessiz olman gerek. - sessiz olmamı istiyorsan mantıklı olman gerek. Open Subtitles .صه، يجب أن تكون هادئًا .الجيران سوف يسمعوك
    Durdurursan ihbar etmeyeceğim. sessiz kalacağım. Open Subtitles لو فعلتِ هذا، سأبقى هادئًا ولن أُبلّغ عنه.
    Daha sonra başka bir garson biraz suyla yanına geldi ve lekeyi silmeyi önerdi ama Stalin, "Hayır, hayır." dedi ve tümüyle sakindi. Open Subtitles ثم اتى نادل آخر إليه ببعض الماء ،وعرض عليه تنظيفها ،لكن ستالين قال: "لا، لا وكان هادئًا تمامًا
    Rahat duramadın, değil mi? Open Subtitles لم تستطع فحسب البقاء هادئًا وحيدًا، أليس كذلك؟
    Finale girdiğimde zihnim sessizdi. Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım. TED ولكن عندما دخلت للاختبار النهائي، كان عقلي هادئًا. وفي الحقيقة حصلت على واحدة من أعلى الدرجات على مستوى الصف.
    Pekâlâ, dinle şimdi biriyle konuşmam gerek, o yüzden burada sessizce dur. Open Subtitles حسن, اسمع عليّ الحديث لأحد, لذا كن هادئًا حسن؟
    Sizin için sesimi çıkarmayacağım ki sohbetinizi rahatlıkla edebilesiniz. Open Subtitles سأكون هادئًا جدًا لكما كي تستمتعا بحديثكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more