"هاربان" - Translation from Arabic to Turkish

• kaçak
• kaçağız
• kaçağı
• yağladık
• kaçağımız
• kaçakları
• firardayız

Tüm birimler. Ben iki kaçak var. Ben yeşil bir araba.
لجميع الوحدات لديّ رجلان هاربان بسيارة سوداء من الطريق الجنوبي

üç paket, içeriği bilinmiyor... iki kaçak...
عدد 3 طرود، المحتويات غير معروفة ..هاربان من العدالة

2 kaçak suçluda ölenler arasında.
و هاربان كانا مقبوض عليهما قتلا

Bunu başka nasıl söylerim bilmiyorum, ama biz kaçağız dostum.
لا أعرف كيف أقول هذا , يا رجل ولكن نحن هاربان

Biz hristiyanız... Oğullarının asker kaçağı olduğunu biliyorsun.
هل تعلمين أن إبنيكِ هاربان من الخدمة.

- Hayır, tabanları yağladık!
- لا نحنُ هاربان

45 dakika önce giden iki adet kaçağımız var.
أمامنا هاربان عندهم حوالي الـ45 دقيقة من الأسبقية

Beni dinle. Askeri polisim. Bu ikisi Amerikan ordusu kaçakları.
انصت لي، أنا من الشرطة العسكرية، وهم هاربان من الولايات المتحدة.

Aslında, banka soyduk ve şimdi firardayız.
في الحقيقة، لقد سطونا على بنك، ونحن هاربان.

- Durumu basitleştireyim o zaman. Şu an kaçak durumdayız. Para gerekiyor.
،نحن هاربان من العدالة نحتاج المال

Foxtrot Delta-2, Reaper 11 150 metre ilerde iki kaçak var.
نداء لـ"دلتا" لدينا هاربان على بعد 150 متر.

Çünkü eğer beyazlar gelirse, bizi kaçak diye götürebilirler.
لأن لو مر آي من بيض البشرةربما... -يأخذوننا كأننا هاربان ...

Ailen kaçak mı?
- أبواك هاربان من العدالة ؟

Evet, bir kaç kaçak.
أجل . . هاربان

Bu ikisi kaçak işte.
إنهما هاربان

Gördüğün gibi, ikimiz de kendi hallerinde kaçağız. - Benim peşinde olduğum geleneksel olan bir şey değildi madem, seni buraya ne demeye davet ettim, bunu merak ediyorsun.
كما ترين نحن كلانا هاربان كل على طريقته

Biz kaçağız, tamam mı?
نحن هاربان ، حسنًا ؟

Daha yeni iki kaçağı daha yakaladık. Müsait olduğunda ara.
لقد قبضنا على هاربان إتصل بنا ثانية

Hayır, Tabanları yağladık.
لا نحنُ هاربان

İki tane kaçağımız var.
لدينا شخصان هاربان

Beni dinle. Askeri polisim. Bu ikisi Amerikan ordusu kaçakları.
،انصت لي، أنا من الشرطة العسكرية .وهم هاربان من الولايات المتحدة

Trevor ile ben 500 yıldır firardayız. Yorulduk, bitmesini istiyoruz.
أنا و (تريفور) هاربان مُنذ 500 عام، قدّ تعبنا، نريد نهاية لذلك.