"هارسن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Harrison
        
    Bu arada Noel'i Debra ve Harrison'la mı geçireceksin? Evet. Open Subtitles بالمناسبة، أما زلتَ تنوي الاحتفال بعيد الميلاد مع (دبرا) و(هارسن
    Sadece annem, ben, Cody ve Harrison'ın birlikte olmamızı isterdim. Open Subtitles أتمنى لو كنتُ وأمّي و(كودي) و(هارسن) وحدنا
    Bu pazar olmaz. - Harrison'ın bakıcısı yok. Open Subtitles هذا الأحد صعب، فليس لديّ جليسة لـ(هارسن)
    Astor ve Cody'yi arayıp Harrison'ın ameliyatını söylesek mi? Open Subtitles أترى أنّ علينا الاتصال بـ(أستور) و(كودي) وإبلاغهما بأنّ (هارسن) في الجراحة؟
    Harrison'ın kaldığı yere bırakmıştım. - Gördün mü hiç? Open Subtitles تركتُه في ناحية (هارسن) من الشقّة فهل رأيتِه؟
    Bizim ufaklığı uyutmaya yardım ettiğin için ben teşekkür ederim, Harrison. Open Subtitles شكرًا يا (هارسن) لمساعدتي في تنويم الصغير
    Bütün ev Harrison'ın zaten. - Benim gidecek yerim yok. Open Subtitles لـ(هارسن) شقّة كاملة هناك أمّا أنا فلا أملك شيئًا
    Sen de fotoğraflarını Dexter'ın masasında bırakırsın belki. Böylece Harrison görmez. Open Subtitles وربما يمكنكِ إبقاء الصور على مكتب (دكستر) لئلا يراها (هارسن)
    Jamie Harrison yattıysa gidebilirsin sen. Open Subtitles (جَيمي)، إن كان (هارسن) قد نام فيجدر بكِ الذهاب إلى منزلكِ
    Harrison'a kötülük ediyorsun. Open Subtitles عليكِ الإقرار بأنّ هذا لا يصلح لـ(هارسن)
    Jamie birkaç gündür Harrison'a baktığını söyledi. Open Subtitles قالت (جَيمي) إنّها سترعى (هارسن) بضعة أيّام
    - Harrison'ın müzik dersinden çıktık da babasını görmek istedi. Open Subtitles ما الذي جاء بكِ إلى هنا؟ كنّا في حصّة (هارسن) لتعليم الموسيقا وأراد أن يرى والده
    Harrison'la vakit geçirmek istiyorum. Open Subtitles وأودّ تمضية بعض الوقت في المنزل مع (هارسن)
    Harrison'a iyi geceler deyip yola çıkacağım. Open Subtitles "سأتمنّى ليلة طيّبة لـ(هارسن) ثمّ أتوجّه إلى هناك"
    Gitmem lazım. Harrison'a iyi geceler demek için geldim. Open Subtitles قد طرأ أمر، يجب أن أخرج، جئتُ لأتمنّى لـ(هارسن) ليلة طيّبة وحسب
    Harrison yakında dönüyor. Tekneyi hazır etmek istiyorum. Open Subtitles سيعود (هارسن) عمّا قريب، وأريد أن يكون القارب جاهزًا
    Harrison, Orlando'ya sadece birkaç haftalığına gidiyor, Dexter. Open Subtitles لن يذهب (هارسن) إلى (أورلاندو) إلّا لبضعة أسابيع يا (دكستر)
    Harrison, Orlando'ya gittiğinden beri bayıla bayıla yiyormuş. Open Subtitles فعلى ما يبدو أنّها كلّ ما أكله (هارسن) طواعيةً مذ بلغ (أورلاندو)
    Çocuklar senin odanda uyudu. Harrison'ı senin yatağına yatırdım. Open Subtitles الصغار كلّهم نائمون في غرفتكِ وضعتُ (هارسن) على فراشكِ
    Sana biraz daha güneş kremi sürmek lazım, Harrison. Open Subtitles أتعلم؟ أظنّكَ تحتاج مزيدًا من واقي الشمس يا (هارسن)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more