Onun dul karısından kendinin satılıcağını duyunca Harriet sevdiği herkesten satılacağını düşündü. | TED | عنما خططت أرملته لبيع العبيد لديها، خشيت هاريت أن بيعها سيتسبب بإبعادها عن كل من أحبت. |
Fakat uyku büyülerinden birinde Harriet bir kuş gibi uçabildiğini hayal etti. | TED | ولكن في إحدى نوبات الخدر، حلمت هاريت بأنه بإمكانها الطيران كطائر. |
Koleksiyonumuz Celia Cruz'u barındırıyor ve genç Harriet Tubman'ın nadir bir portresini, | TED | مجموعاتنا تتضمن سيليا كروز، وصورة نادرة للشابة هاريت توبمان. |
Harriet Tubman'ı kimse amacına, görevine ve cesaretine atamamıştı. | TED | لم يفرض أحد على هاريت توبمان هدفها في الحياة. أو مهمتها أو شجاعتها |
Çünkü Harriet Lichtman'a dokunan dudaklar benimkilere asla dokunamaz. | Open Subtitles | الشفاة التي لمست هاريت ليكمان لن تلمس شفاهي أبداً |
Yani Harriet Lichtman ile bir ilişkin yok mu? | Open Subtitles | لقد أردت فقط معلومات داخلية كي تستطيع المراهنة في المقهى إذاً أنت لست على علاقة غرامية مع هاريت ليكمان |
o şey Harriet Tubman'ın gizemli demiryolu olabilir mi? | Open Subtitles | هل من الممكن ان تكون سكة حديد هاريت توبمان السرية ؟ |
Harriet'in ailesi, kızlarının olabileceği yer hakkında bilgi için bütün kamuoyundan yardım talebinde bulundu. | Open Subtitles | والدي هاريت ادليا بنداء اليوم للمساعدة في طلب التقصي عن ابنتهم |
Bir ay sonra Harriet'in cesedini bulduklarında burada masasında oturan sen olacaksın, ben değil. | Open Subtitles | عندما تجدين جثة هاريت في شهر واحد ، سوف تكونين التي تجلس على الطاولة و ليس انا |
Harriet bugün annesini California'dan aramış. | Open Subtitles | هاريت كلمت أمها اليوم من ولاية كاليفورنيا. |
Kayıp kız Harriet Wells ile kayıtlarımızdan en az biri arasında doğrudan bağlantı var. | Open Subtitles | هناك صلة مباشرة بين واحد على الاقل من المسجلين والفتاة المفقودة هاريت ويللز غلين كستيس |
Endişelenme, Harriet, acemi birine göre çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | لا تقلقي , هاريت لقد قمت بذلك جيدا كمبتدئة |
Dr. Jones, Operasyon Müdürün olarak Harriet Chetwode-Talbot ile kesinlikle görüşmeni istiyorum. | Open Subtitles | دكتور جونز ، بصفتي مدير عمليات الخطوط انا اطلب منك بحاجه شديده لــ تقبل مقابلة هاريت شيتود |
Sana Harriet dememin bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | هل مسموح لي ذلك.. هل مسموح لي ان ادعوكِ هاريت ؟ |
Eğer Harriet'den bahsediyorsan, projede onunla beraber çalışıyoruz. | Open Subtitles | اذا كنتِ تقصدين هاريت, نحن نعمل بالمشروع معاً |
Harriet, kendini nasıl hissettiğini söyler misin? | Open Subtitles | هاريت, هل من الممكن ان تخبرينا كيف تشعرين ؟ |
Söylemek isterim ki İngiliz hükümeti Harriet ve Yüzbaşı Mayers'ın bu olağanüstü kavuşmasında küçük ama önemli bir rol üstlendiği için büyük gurur duymaktadır. | Open Subtitles | اود ان اقول ان الحكومة البريطانيه انها فخوره بالدور الاعلامي الصغير لنشر اللقاء الرائع بين الآنسه هاريت و الكابتن مايرز |
Çok kötü. Sorun ne? Harriet Tubman'ın yüksüğünü almış. | Open Subtitles | ما الخطأ؟ لقد حصل على إبهام هاريت توبمان |
Harriet manastırda yemin ettikten sonra aldığım isim. | Open Subtitles | هاريت هو الإسم الذي إخترته بعد تأدية نذوري |
Harriet Tubman'ın sahibi 1849 yılında vefat etti. | TED | توفي مالك هاريت توبمان عام 1849. |
- Bruce ve Harriett Nyborg. | Open Subtitles | بروس و هاريت نايبورج |