"هاستينغز" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hastings
        
    • Hasting
        
    • Hassan
        
    Reed Hastings burada. O anın önemli bir an olduğunu açık olarak görmüştü, bu bir dönüm noktasıydı, bununla ilgili olarak birşeyler yapabilirdi. TED ها هنا ريد هاستينغز. لقد رأى بوضوح أن تلك هي اللحظة، كانت تلك هي نقطة الإنعطاف، ويمكنه فعل شئ حيالها.
    Graham Hastings 160 santim ve 79 kilo. Open Subtitles إنها غير مناسبة غراهام هاستينغز كان طوله خمس وعشرة أقدام ووزنه 176 باوند
    Adı Tim Hastings, ve uzun zamandır kavga ediyoruz. Open Subtitles اسمه تيم هاستينغز وكنا نتخاصم كثيراً مؤخراً
    Senin erken başvuruya ihtiyacın yok. Sen bir Hastings'sin. Open Subtitles مهلآ،لاتحتآجين الى القبول مبكرآ انت من آل هاستينغز
    Hemen Veronica Hastings ile konuşmam gerek. Open Subtitles أريد التحدث مع فيرونيكآ هاستينغز على الفور.
    Siz de biliyorsunuzdur ortağınızı Melissa Hastings ile konuşurken gördüm. Open Subtitles انت تعلمي , بأليوم السـآبق لقد رأيت شريككِ يتحدث مع مليسآ هاستينغز
    Daha önce hiç yük arabasıyla yolculuk yapmamış olan Lanford Hastings tarafından bu kısa yola yönlendirildiler. Open Subtitles تم تشجيعهم على اتخاذ الطريق الاختصار من قبل لنفورد هاستينغز الذين لم يسبق لهم الترحال بالعربات
    Burası Mount Wilson. Ben Mount Wilson'dan doktor Hastings. Open Subtitles هنا جبل ويلسون هنا الطبيب هاستينغز في جبل ويلسون
    Burası Mount Wilson. Ben Mount Wilson'dan doktor Hastings. Open Subtitles هنا جبل ويلسون هنا الطبيب هاستينغز في جبل ويلسون
    - Senin grubundaki biri Sarah Hastings'i öldürdü. Open Subtitles شخص ما في مجموعتك قتل سارة هاستينغز آه، يا إلهي
    Toplantıdaki diğer adamın, Netflix'in CEO'su Reed Hastings olduğu ortaya çıktı. TED لكنّ الشخص الآخر في اللقاء، تبيّن أنه كان "ريد هاستينغز"، الرئيس التنفيذي لـ "نيتفليكس".
    Bu konuda sana veya Hastings'e bir şey dedi mi? Open Subtitles هل قالت أي شيء بخصوص هذا الأمر لكِ أو لـ(هاستينغز
    Cindy Hastings ile görüşmek için gelmiştim. Open Subtitles لقد حضرت لمقابلة سيندي هاستينغز
    Hastings ailesiyle geçmişim birazcık sorunlu biliyorum. Open Subtitles انظروا، أنا أعرف تاريخ بلادي مع كان هاستينغز قليلا... الصخرية.
    Hastings, Leonard Debs'den 12 yıl çaldı bu yüzden Yargıç durumu eşitledi. Open Subtitles هاستينغز) سلب 12 عاما) (من حياة (ليوناردو ديبز لهذا قام "القاضي" بالتسوية
    UC Hastings'de çalışan Joan C. Williams tarafından, yakın tarihli bir çalışmada beyaz olmayan kadınların 60'nın yüzde yüzü ile mülakat yapıldı ve temizlik işçileri hakkında yanılma dahil, ırk ayırımcılığı olan cinsiyet yanlılığı ile karşılaşıldığı rapor edildi. TED ذكرت جميع النساء التي تمثلن 60 بالمئة من النساء ذات بشرة ملونة والتي إحتضنتهن دراسة حديثة قام بها جوان ويليامز من جامعة كاليفورنيا في هاستينغز تعرضن للتحيز العنصري المبني على نوع الجنس، بما في ذلك الخلط بينهن وبين عاملات النظافة.
    Evet, ama yine de Hastings'in gerçeği bilmesi gerek. Open Subtitles حسنا، (هاستينغز) لازال عليه معرفة الحقيقة
    Bir takım göndermesi için Hastings'e haber veriyorum. Open Subtitles سأخبر (هاستينغز) ليقوم بإرسال الفرق الآن
    Bay Hastings, eğer açık sokaklarda saldırmazsak taktik avantajımızı kaybedeceğiz. Open Subtitles سيد هاستينغز)، إذاَ لم نتدخل الآن في هذه الشوارع السطح الفرعية) سنفقد تقدمنا التكتيكي
    Bay Hastings, şu anda Rob Weiss ile birlikteyim. Bana, önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Open Subtitles سيد (هاستينغز) أنا هنا مع (روب وايس)، تم إخباري أن عندم أخباراً طارئة
    Hasting'in 12 yıl önce yürüttüğü başka bir davanın intikamı için olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أن الأمر كان كرد دين خاص بقضية أخرى تابعها (هاستينغز) قبل 12 عاما
    Bayan Hassan, ben Brian Hastings. CTU direktörü. Open Subtitles آنسة (حسان)، معكِ (برايان هاستينغز) مدير "وحدة مكافحة الإرهاب"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more